Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/13579 E. 2013/17364 K. 06.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13579
KARAR NO : 2013/17364
KARAR TARİHİ : 06.11.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, davalı hastaneye satılan ekmek karşılığında düzenlenen fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin kayıtlarına göre davacıya borcunun bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında mevcut ve inkar edilmeyen ticari ilişkiye göre davacı tarafından davalı hastaneye satılan ekmek karşılığında icra takibine konu edilen alacağın oluştuğu, davalı tarafın kendi antetli kağıtlarında belirtilen ve inkar edilmeyen beyanlarına göre davacı tarafa borçlarının bulunduğunu kabul ettikleri, davacı tarafın delillerini davalı tarafın ticari defterlerine hasretmesine rağmen davalı tarafın ticari defterlerini sunmadığı, bu bağlamda TTK’nun 83/2. maddesi gereğince davacı tarafa tamamlayıcı yemin teklif edilmesi üzerine son oturumda hazır bulunan davacı şirket temsilcisi yemini tahtında takip konusu yapılan alacak miktarı kadar alacakları bulunduğunu beyan ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile icra takip dosyasında itirazın iptali ile takibin asıl alacak miktarı 6.840,00 TL. üzerinden devamına, hükmedilen alacağın %40’ı icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, davalıya teslim edilen ekmekler için düzenlenen faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın İİK’nın 67. maddesi gereği iptali istemine ilişkindir. Mahkemece deliller toplanmış, davacının dava ve takip konusu alacağının varlığının tespiti için davacı tarafın ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp rapor alındıktan sonra 20.03.2012 tarihli celsede de davacı vekili delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasrettiklerini beyan etmiş, davalı vekili ise aynı celse defterlerini ibraz etmeyeceklerini ifade etmiştir. Görüldüğü üzere davacı davanın başında dava dilekçesinde açıkça münhasıran davalının ticari defter ve belgelerine dayandıklarını ve tek delil olarak kabul ettiklerini belirtmemiş, yargılama sırasında bilirkişi raporu alındıktan sonra bu yönde bir talepte bulunmuştur. Davanın başında davalı defterlerine münhasıran delil olarak dayanmayan davacının deliller toplandıktan sonra yargılama sırasında bu şekilde bir talepte bulunması olayda TTK’nın 83/2. maddesi hükmünün uygulanmasına cevaz vermez. Kaldı ki davacının ticari defter ve kayıtları da usulüne uygun tutulmadığından davacı lehine delil olarak kabul edilemez. Diğer taraftan her ne kadar Mahkemenin gerekçeli kararında “davacı tarafından dosyaya sunulan ve davalı tarafın da inkar etmediği 20.01.2009 ve 05.08.2009 tarihli antetli yazılarda, davacı tarafa borçları bulunduğunu, en kısa sürede borcun ödeneceği yönünde beyanların yer aldığı mahkememizce belirlenmiştir.” denmişse de davalı vekili açıkça bu yazışmalardaki imzaların müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını 28.06.2011 tarihli celsede ifade etmek suretiyle yazışmaları inkar etmiştir. Bu durumda anılan yazışmaların varlığı davalı tarafça inkar edildiği halde hükme esas alınması da doğru görülmemiştir. O halde Mahkemece bu yönler gözetilerek davacıya davasının ispatı konusunda varsa başkaca delillerini sunması için imkan tanınıp sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.