Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/13353 E. 2013/19580 K. 09.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13353
KARAR NO : 2013/19580
KARAR TARİHİ : 09.12.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı arasında anahtar teslimi araç satışı konusunda ticari ilişki bulunduğunu, davalının faturalardan kaynaklanan bakiye borcunu ödememesi üzerine aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; takibe dayanak faturaların kapalı fatura olduğunu, faturalar nedeniyle herhangi bir borçlarının bulunmadığını, ayrıca fatura konusu araçlardan … plaka nolu aracın 8 aydan fazla bir süre teslim edilmediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında araç alım satımı hususunda ticari ilişki bulunduğu, her ne kadar davalı yanca faturaların kapalı düzenlenmesi nedeniyle ispat külfetinin davacı yanda olduğu belirtilmişse de, Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’nün cevabi yazısında fatura üzerinde manuel değişiklik yapılması halinde imza ve kaşe alındığına dair rutin uygulama bulunduğunun belirtildiği, cevabi yazının bu husustaki davacı iddiasını destekler nitelikte olduğu dikkate alındığında faturanın orta bölümünde bulunan imza ve kaşenin faturayı kapalı fatura haline getirmediği ve ispat yükünün ödeme savunmasında bulunan davalı borçluya ait olduğu, davalının fatura bedellerini tamamen ödediğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, alacak likit olduğundan %40 oranındaki tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının dayandığı irsaliyeli faturaların kapalı fatura olup olmadığı ve böylece ödemeye karine teşkil edip etmediği yönünde toplanmaktadır. Faturaların birinin içerik kısmında davacı şirketin kaşesi vurularak üzerine imza atıldığı, diğer iki faturanın içerik kısmının ise aynı imza sahibi tarafından imzalanmış olduğu görülmektedir. Bu şekildeki faturalar kapalı fatura niteliğinde olup ödemeye karine teşkil eder. Bu durumda karinenin aksini iddia eden davacının bu yöndeki iddiasını usulen kanıtlaması gerekir. Her ne kadar davacı vekili, faturalardaki imzaların düzeltme amacıyla yapıldığını iddia etmiş ve trafik tescil şube müdürlüğünden benzer satışlarla ilgili fatura örneklerini getirtmiş ise de, getirtilen fatura örneklerinde faturalara “tarafımızdan düzeltilmiştir” şerhi düşüldükten sonra kaşe ve imza atıldığı görülmüştür. Oysa dava konusu faturalarda düzeltme şerhi bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca dava konusu faturalardaki kaşe ve imzaların düzeltme amacı ile yapıldığının kabulü doğru görülemez. Mahkemece bu yönler bakımından delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.