Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/13318 E. 2013/19892 K. 16.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13318
KARAR NO : 2013/19892
KARAR TARİHİ : 16.12.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde dava vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili; T. İş Bankası’nın alacaklı olduğu … 1. İcra Müdürlüğünün 1999/5431 sayılı icra dosyasında müvekkili … ile davalıların murisi …’in borçlu olduğunu, davalıların murisi …’in 07/02/2000 tarihli temlikname ile T. İş Bankası’nın icra dosyasındaki hak ve alacaklarının 3.000,00 TL’ye kadar olan kısmını temlik aldığını, iş bu temlik sözleşmesinden sonra borçlu …’in alacaklı konumuna geçtiğini ve takip alacaklısı olarak işlemlere devam ettiğini, …”in vefatı ile de mirasçılarının takibe devam ettiklerini, asıl alacak miktarı 2.404.391.546 TL olan takipte işleyecek faizin % 242,78 olarak talep edildiğini, talep edilen faiz oranının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere müvekkilinin işletilen faizin şimdilik 10.000,00 TL’lik kısmından davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 10/04/2013 havale tarihli dilekçesi ile de davayı ıslah ederek dava değerini 46.547,00 TL’ye çıkarmıştır.
Davalılar vekili; müvekkillerinin murisi tarafından müteselsil kefil sıfatıyla alacaklı T. İş Bankası’na kredi borcu ödenerek takip alacağının temlik alındığını ve alacaklının haklarına halef olunduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; müteselsil kefil … ile banka arasında yapılan alacağın temliki sözleşmesinin, temlikin yapıldığı tarihte bankanın sözleşmeden doğan herhangi bir alacağının kalmaması nedeni ile geçersiz olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığa kefilin asıl borçluya rücuna ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği, asıl borcu ödeyen kefilin bu aşamadan sonra sözleşmede kararlaştırılan faiz oranına göre değil yasal faiz oranına göre asıl borçluya rücu edebileceği, akdi faiz oranına göre yapılan hesaplamada davacı borçlunun 46.546,94 TL borçlu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 16.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.