Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/13220 E. 2013/17363 K. 06.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13220
KARAR NO : 2013/17363
KARAR TARİHİ : 06.11.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine y…ik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında akdedilen 08.10.2007 tarihli … Üretici Bayilik Genel Sözleşmesinin 8. 1. maddesine aykırı olarak davalının henüz sözleşme yürürlükte iken aynı alanda faaliyette bulunan ve 05.12.2007 tarihli ve 6951 sy. Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlanan … Sistemleri San. Ve Tic. A.Ş. ‘ni kurucu ortaklarından olduğunu, anılan firmanın … marka kapı ve pencere üreten bayiler arasında yer aldığını, bu durumda davalının sözleşmenin anılan maddesine aykırı olarak gerek sözleşme süresince gerekse sözleşmenin sona ermesinden 1 yıl içerisinde müvekkili şirket dışındaki başka bir markaya ait ürün üretip pazarladığını ileri sürerek davalının bu şekilde sözleşmeyi ihlal etmiş olması nedeniyle sözleşmenin 15.6. maddesi gereği fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 50.000 ABD Doları cezai şart ile şimdilik 1000 TL. mahrum kalınan karın dava tarihinden itibaren işletilecek en yüksek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu sözleşmenin boş olarak imzalatıldığını ve önemli kısımların sonradan elle doldurulduğunu, sözleşmenin bir suretinin imzalandıktan sonra kötü niyetli olarak müvekkiline verilmediğini, davacının cezai şart hükmünden bahsetmediğini, davacının müvekkilinin başka bir firmanın ürünlerini satamayacağına dair dava konusu edilen maddesinin Rekabet Kurulu’nun 22.04.2005 tarihli ve 2004-3-154E.2005-27/317-80 sy. kararına göre rekabeti önleyici nitelikte olduğundan yok sayıldığını, müvekkilinin … A.Ş.ye ortak olduktan sonra … A.Ş.nin … markası satmasına rağmen yine de şirkete mal verdiğini ve fatura kestiğini, hatta … A.Ş.ye mal sattığını, bu durumun dahi müvekkili ile sözleşmenin karşılıklı olarak ve haklı olarak bayiliği sona erdirdiğinin bir karinesi olduğunu, sözleşmede cezai şartın tek taraflı olarak öngörüldüğünü, fahiş tek taraflı denkliği olmayan bir cezai şartın kabul edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre; tarafların tacir olduğu, davacının beyaza imza attığını ispat edemediği, davalı tanığının sözleşmenin okunmadan imzalandığını beyan ettiği, sözleşmeyi yeterince okumadan müzakere etmeden imzalayan kişinin bunun sonuçlarına katlanmak durumunda olduğu, sözleşmede cezai şart hükmü var iken pvc pencere kapı işi yapan başka bir şirkete kurucu olmasının bu durumu da cezai şart kapsamına alan sözleşmenin 15.6 maddesine göre yaptırıma bağlanmış olduğu gözetildiğinde davacının davasını ispatladığı, davalının davacının sonradan kurulan … Şti.ne de mal sattığı yönündeki iddiasını da ispatlayamadığı ve davalının bu yöndeki savunmasına da itibar edilemediği, taraflar arasındaki ticari ilişkide davalı yanın ticari hacminin zayıf olan taraf olması, cezai şartın tamamının kabulü halinde davalı şirketin iktisadi olarak mahvına sebebiyet verme ihtimali doğacağından mahkemece re’sen cezai şartın tenkisine gidilerek 20.000,00 ABD Doları olarak kabulünün uygun olacağı kanaatine varıldığı, davacının kar mahrumiyeti talebini ispatlayamadığı, davacının bu incelemeyi mümkün kılacak belgelerini dosyaya ibraz etmediği gerekçesiyle davacı vekilinin davasının kısmen kabulüne kısmen reddine, davacının cezai şart talebinin 20.000 ABD Doları olarak kabulüne dava tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının kar mahrumiyeti talebinin ispatlamaması nedeni ile reddine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 06.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.