YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13194
KARAR NO : 2013/17154
KARAR TARİHİ : 04.11.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm davacı vekilince temyiz edilmiş ancak 12.08.2013 tarihli ek kararla davacı vekilinin temyiz talebinin süresini geçirmiş olduğundan reddine karar verilmiş bu kararda davacı vekilince temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalı tarafından aleyhlerine icra takibi yapıldığını, oysa takip konusu borcun ödenerek ibra alındığını ileri sürerek, 2009/2813 esas sayılı icra takibi ile borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takip konusu borcun ödenmediğini, sunulan ibranamedeki imzanın müvekkili şirketi temsil ve ilzama yetkili olmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece ibranamenin davalı şirketi temsil ve ilzama yetkili imzayı içermediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
12.08.2013 tarihli ek karar ile, davacı vekilinin temyiz isteminin süresinde olmadığı belirlenerek, davacı vekilinin temyiz istemi red edilmiş, bu kez davacı vekili temyiz isteminin reddi kararını temyiz etmiştir.
Yerel mahkeme kararı davacı vekili Av….’a tebliğ edilmiş olup, adı geçen vekilin davadan çekildiği ya da azil edildiği yönünde dosyada bir bilgi veya belgeye rastlanılmamıştır.
Tarafın birden fazla avukat ile temsili halinde, temsilcilerden birine yapılacak tebligat geçerlidir.
Bu durumda yerel mahkemece temyiz isteminin süresinde yapılmaması nedeniyle davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin davacı vekilinin temyiz isteminin reddine dair 12.08.2013 tarihli ek kararının ONANMASINA, 04.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.