Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/13125 E. 2013/19656 K. 10.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13125
KARAR NO : 2013/19656
KARAR TARİHİ : 10.12.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki kısmen borçlu olunduğunun tespiti, mahsup teminat mektubu iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, taraflar arasında yapılan distribütörlük sözleşmesi gereğince davalıdan satın alınan gıda ürünlerinden kullanım süreleri bitmiş ve bitmekte olan ürünleri davalının sözleşme ve teamül gereği geri alması gerekirken almadığını, davalı adına depoya tevdii edilen bu ürünlerin değerinin mahkemece 61.874,09 TL olarak tespit edildiğini, müvekkilinin davalıya 90.000 TL cari hesap borcunun bulunduğunu, borç miktarından ürünlerin değeri mahsup edildiğinde bakiye 28.125,91 TL borç kalacağını, bu miktarı ödemeye hazır olduklarını, müvekkilinin davalıya verdiği 100.000 TL bedelli teminat mektubunun nakde çevrilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiğini belirterek depoya tevdii edilen malların davalı tarafından aynen iade alınmasına, iade ve mahsuplar neticesinde müvekkilinin davalıya 28.125,09 TL ödemesine, teminat mektubunun iptali ile müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile davalıya verilen toplam 6 adet 110.868,00 TL bedelli çeklerin teminat çeki olması nedeniyle iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, sözleşmeye göre müvekkilinin günü geçmiş ürünleri geri alma yükümlülüğünün bulunmadığını, tespite konu ürünlerin bir kısmının henüz son kullanma tarihinin geçmediğini, sözleşme hükümlerine göre yayınlanan ve davacı tarafından da uygulanan uygulama esaslarına göre taraflar arasında devam eden ticari ilişkide distribütörün iade olarak bildirdiği ve faturaladığı günü geçen ürünlerin aylık brüt satış tutarına göre hesaplanacak kotaları aşmadığı takdirde müvekkil firma tarafından kabul edilmekte olduğunu, aşan kısmın ise kota aşım faturası olarak distribütöre fatura edildiğini, davacının normal usule uymayarak günü geçmemiş ürünlerin satışı için çaba sarf etmediğini, tespit yaptırdığını, davacının ödemelerindeki aksaklık nedeniyle başka bir distribütör ile anlaşma yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, tutanak ve kanıtlara, özellikle gerekçeli, tutarlı, hükme ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporuna göre, davacının istemlerinde haksız olduğu, taraflar arasında yapılan distribütörlük sözleşmesinde, günü geçmiş ürünlerin iade edilip edilmeyeceği hususunda bir açıklık bulunmadığı, bu hususta ticari örf ve adet kuralı bulunmadığı, davacının satabileceğinden fazla mal istemekle, davalının ise davacıya sevk edilen malların son kullanım tarihi geçmeden, bu mallar davacının elindeyken aynı malları, aynı bölge içinde başka bir distribütör belirleyerek sattırarak basiretli iş adamı gibi davranma yükümlülüğüne aykırı hareket ettiklerinden kusurlu oldukları, bu durumda 10.05.2007 tarihli 3.raporda belirtildiği gibi, borç bakiyesinin 28.125,91 TL değil 74.699,19 TL olduğu, teminat mektubunun ancak bu miktarın ödenmesi durumunda hükümsüz kalabileceği, borçlu olunmayan kısım bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 10.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.