Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/12962 E. 2013/19192 K. 02.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12962
KARAR NO : 2013/19192
KARAR TARİHİ : 02.12.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan bayiilik sözleşmesi gereği davalı tarafça müvekkiline verilen ürünler karşılığında davalıya nakit ve çekle olmak üzere toplam 8.470,80 TL ödeme yapıldığını, ancak ürünlerde sorun çıktığını, müvekkilinin mağdur olduğunu belirterek müvekkilinin sözleşmeye konu 8.470,80 TL için davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalıya ödenen nakit ve çek bedellerinin istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacıya satılan ürünle ilgili davacıdan şikayet gelmesi üzerine müvekkil şirket çalışanının davacı şirket yetkilisine malzemenin nasıl kullanılacağını gösterdiğini, ancak davacı şirketin kaplama sırasında kusurlu davrandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; dava konusu araç üzerinde yapılan inceleme sonucunda kısmen boyanın zemine yapışmadığının, kısmen dışarıdan etki ile yırtılmaların olduğunun, büyük bir kısmının ise hasarsız olduğunun, soyulma olayının uygulama hatasından kaynaklandığının, yırtılmaların ise kullanıma bağlı olduğunun tespit edildiği, dolayısıyla sözleşme nedeniyle satıma konu malzemelerde iadeyi gerektiren bir sebep bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili hükme esas alınan 18/10/2011 havale tarihli bilirkişi raporuna karşı beyanlarını sunduğu 13/12/2011 havale tarihli dilekçesinde, bilirkişi raporunda dava konusu ürünün tanıtım klavuzunda sözü edilen kalite ve özelliklere sahip olup olmadığının değerlendirilmediğini belirtmiştir. Bu durumda mahkemece davacı vekilinin bu itirazının değerlendirilmesi yönünde ek rapor ya da yeni bir bilirkişi raporu alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 02.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.