Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/12683 E. 2013/19386 K. 04.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12683
KARAR NO : 2013/19386
KARAR TARİHİ : 04.12.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili müvekkilinin davalılardan … Tekstil Dış Tic. ve San. AŞ.’ne alacağı mallara karşılık avans olarak muhtelif keşide tarihli ve 214.210,00 TL bedelli çekler verdiğini, davalı şirketin çekleri iade etmediği gibi diğer davalılar olan faktoring şirketlerine ciro ettiğini ileri sürerek çeklerden dolayı davalılara borçlu olunmadığının tespitine, ödemesi yapılan çeklerin ise bedelinin faiziyle birlikte istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Faktoring AŞ. Vekili müvekkilinin davalı … AŞ. ile yaptığı faktoring sözleşmesi gereğince elindeki çekleri devraldığını, müvekkilinin meşru hamil olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Faktoring AŞ. Vekili, müvekkilinin davalı … AŞ. İle yaptığı faktoring sözleşmesi gereğince elindeki çekleri devraldığını, davacının çeklerin avans olarak verildiğini müvekkili iyiniyetli hamile karşı ileri süremeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Faktoring Hizmetleri AŞ. Vekili, müvekkilinin davalı … Tekstil AŞ. Arasında yapılan faktoring sözleşmesi gereğince elindeki çekleri devraldığını, davacının malları alıp defterlerine faturaları işlediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Faktoring AŞ. vekili müvekkilinin davaya konu çekleri bordro düzenleyerek aldığını, iyiniyetli hamil olan müvekkiline kişisel def’ilerin ileri sürülemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Devir Faktoring AŞ. Vekili, müvekkilinin diğer davalı … Tekstil AŞ. İle yaptığı faktoring sözleşmesi gereğince çekleri teslim aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının teslim edilmediğini iddia ettiği mallara ilişkin dava dilekçesinde belirttiği 10 adet faturanın defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının çeklerin avans olarak verildiğine ilişkin iddiasını yazılı delille kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava tarihi itibarıyla somut olayda uygulanması gereken mülga 10.10.2006 tarihli Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet esasları hakkındaki Yönetmeliğin 22/2 maddesine göre; “ Faktoring Şirketleri, kambiyo senetlerine dayalı olsa bile bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilemeyen alacakları satın alamazlar veya tahsilini üstlenemezler” Anılan yönetmelik hükmünden de anlaşılacağı üzere bir alacağın faktoring sözleşmesine konu olabilmesi için mutlaka bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak olduğunun fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde başka sebeple doğmuş bir alacak kambiyo senetlerine dayalı olsa bile faktoring sözleşmesine konu edilemez. İşte alacağın bir mal veya hizmet satışından doğduğunu tevsik edecek olan fatura veya benzeri belgelerin gerçeği yansıtan ve hukuk kurullarına uygun düzelenmiş belgeler olması gerekmektedir sahte fatura veya benzeri belgelere dayanılarak faktoring sözleşmesi çerçevesinde alacak temliki mümkün değildir. Nitekim bu husus, BDDK’nun 08.07.2010 tarihli genelgesinde de açıkça belirtilmiş ve faturaların fotokopi yoluyla çoğaltılarak mükerrer faktoring işlemlerine konu edildiği gibi bu işlemlerin denetimler sonucu saptanması nedeniyle faktoring şirketlerinin sorumluluğunda olan bu gibi durumlarda hassas davranmaları uyarılarında bulunulmuştur.
Somut olayda da dosyaya sunulan faturaların değişik faktoring işlemlerine konu edildiği ileri sürülmüştür. Mahkemece, bu iddialar üzerinde yeterince durulup araştırma ve inceleme yapılmaması bozmayı gerektirdiği gibi 04.04.2011 tarihli bilirkişi heyeti raporunun 15. sahifesinin 4.8 bölümündeki açıklamalar ile 5. sonuç bölümünün 6. bendindeki açıklamalar arasında çelişki bulunduğu gözetilmeden ve bilirkişi raporuna yönelik itirazlarda değerlendirilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.