Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/12637 E. 2014/9973 K. 28.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12637
KARAR NO : 2014/9973
KARAR TARİHİ : 28.05.2014

MAHKEMESİ : Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/09/2012
NUMARASI : 2011/275-2012/438

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av. F. M. B. gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı bankanın icra takibine giriştiğini, takibin kesinleştiğini, davalı banka tarafından başlatılan haksız ve kötüniyetli takip neticesinde gayrimenkullerin ve araçların üzerine haciz konduğunu, müvekkilinin takibe konu kredi sözleşmesi nedeniyle davalı bankaya kefil ya da başka bir sıfatla herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek davacının 2010/395 Esas sayılı dosya nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının ödeme emrine itiraz etmediğini, takibin kesinleştiğini, davacının bankaya başvurarak protokol yapmak istediğini, protokolün sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri ortadan kaldırmadığını, aracın rehninin kaldırılmasının davacıyı ilgilendiren bir husus olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davacının kefil sıfatıyla kredi sözleşmelerinde imzalarının bulunduğu, davalı bankanın davacıyı ihtarname ile temerrüde düşürdüğü, banka ile dava dışı asıl borçlu arasında yeniden yapılandırmanın yapıldığı, düzenlenen protokolün mevcut kredi sözleşmelerini ortadan kaldırmadığı, davacının kefaletinin devam ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık davalı banka ile dava dışı K. Nakliyat Madeni Yağ Paz. Tur. Mad. San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’ ne kefil olarak imza atan davacı kefil aleyhine girişilen takip nedeniyle İİK 72 maddesi hükmü uyarınca borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davalı banka takibe dayanak olarak Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmelerini göstermiştir. Yargılama sırasında davalı banka dosya içerisine davacının kefil sıfatıyla imzaladığı 20.000 TL limitli ”Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi” ve 56.000 TL limitli ”Ticari Taşıt Kredisi ve Rehin Sözleşmesi” ibraz etmiş ise de, kefil davacı kendi kefalet limiti ve temerrüdünü hukuki sonuçlarından sorumludur. Bu durumda, mahkemece; yapılması gereken iş: Yukarıda açıklanan kural gözetilerek, davalı banka kayıtları üzerinden bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılarak varılacak sonuca göre ve davacının imzası bulunan kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borcun saptanması halinde bu kredi sözleşmelerine verilen teminatların kaldırılmış olmasının davacı kefilin durumunu ağırlaştırıp ağırlaştırmadığı üzerinde durulması gerekmektedir. Açıklanan yönler gözetilmeden, sadece davacının kredi sözleşmelerinde kefil sıfatıyla imzasının bulunmasından bahisle davacının sorumluluğuna eksik ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulmasına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.