Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/12587 E. 2013/18989 K. 27.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12587
KARAR NO : 2013/18989
KARAR TARİHİ : 27.11.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, davalının personelinin müvekkili adına kredi çekip kullandığını, davalının icra takibi yaparak haksız şekilde müvekkilinden bu kredi alacağını tahsil ettiğini, müvekkilinin icra takibi sonucunda ödediği bu miktarı tahsil etmek için yaptığı icra takibinin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının kendi imzaladığı kredi sözleşmesi gereğince kredi kullandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, Adli Tıp Kurumundan alınan raporda sözleşmedeki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediğinin belirtildiği, davacının rızası ile ve usulüne uygun olarak kredi kullandığını davalının ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının icra takip dosyasında yaptığı itirazın iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı, kredi sözleşmesinde imzanın kendisine ait olmadığını belirterek icra takibi sonucunda davalı bankaya ödediği bedelin iadesini istemiş ve kredi sözleşmesindeki imzanın davacıya aidiyetinin belirlenemediğine dair rapora istinaden davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir. Davalı banka vekili, bu sözleşmeye istinaden davacıya ödemeler yapıldığını, ödemelerin bizzat davacı tarafından alındığını savunmuştur. Bankadan davacıya yapılan kredi ödemelerinin belgeleri getirtilerek kredi sözleşmesi ile birlikte bu ödemelere ilişkin evraklar üzerinde yeniden uzman bilirkişi kurulu tarafından inceleme yaptırılarak kredinin bizzat davacı tarafından alınıp alınmadığı tespit edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.