Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/12541 E. 2013/16696 K. 30.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12541
KARAR NO : 2013/16696
KARAR TARİHİ : 30.10.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, 5 adet faturaya dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibinde davalı tarafça yapılan yetkiye ve borca itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara katılarak beyanda da bulunmamıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalının defterlerinde kendi lehine nakit ödeme kaydı düşülerek borcunu kapatması mümkün olmadığından ve ödemelere ilişkin belge sunamadığından her iki taraf defterlerinde kayıtlı olan 4 adet fatura bedelinden davalının sorumlu olacağı, irsaliyeli fatura asılları dosyaya sunulmadığından imza incelemesi yaptırılamamış olup davalı defterinde kayıtlı olmayan 777,60 TL’lik fatura içeriğinin davalıya teslim edildiği ispatlanamadığından bu kısma ilişkin alacaktan davalının sorumluluğunun olmadığı, ancak 2.000,00 TL ödeme yapıldığının her iki tarafın kabulünde olduğu gözetilerek bunun tenzili gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, icra takip dosyasında 2.801,25 TL’ye yönelik itirazın iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit ve muayyen olduğundan takip, itiraz ve dava tarihinde yürürlükte bulunan İİK 67 maddesi uyarınca %40’ı olan 1.120,5 TL inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Davacı vekilinin temyiz istemi yönünden; 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunun (HUMK) 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle HUMK’a eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2013 yılı için 1820,00 TL’dir.
Temyize konu reddolunan miktarın 777,60 TL. olması nedeniyle 21.05.2013 tarihli karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün ¾ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davacı vekilinin temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, davacının peşin harcının iadesine, aşağıda yazılı onama harcının davalıdan alınmasına, 30.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.