Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/12510 E. 2013/17503 K. 07.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12510
KARAR NO : 2013/17503
KARAR TARİHİ : 07.11.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibe konu edildiği şekilde müvekkilinin bonoda alacaklı gözüken davalı …’a böyle bir borcu olmadığını, takibe konu bononun teminat bonosu olduğunu, borç ilişkisini içermediğini, bononun 10/10/2009 keşide tarihli davalıya ait 15.000,00 TL’lik çekin müvekkili tarafından ödenmesine yönelik verilen teminat bonosu olduğunu, davalının kötü niyetli olarak hareket ederek müvekkili hakkında icra takibi başlattığını, davanın kabulü ile müvekkilinin takip konusu bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, bir bononun teminat bonosu olması için duraksamaya yer vermeyecek şekilde neyin teminatı olduğunun belirlenmesi gerektiğini, bononun arkasındaki yazılarda hangi çekin teminatı olduğuna ilişkin bir ibare olmadığını davacı tarafın iddialarının yazılı delillerle kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda davacının işleteceği kum ocağında kullanmak üzere davalıdan 15.000,00 TL bedelli çek aldığını, davalının da çekin ödenmeme ihtimaline karşılık olarak davacıdan 15.000,00 TL karşılığında bono aldığını, daha sonra davacının yapacağı iş olmayınca çekin yırtıldığını, ancak senedin davalıda kaldığını ve tanıkların bu durumu doğruladığı, böylece davacının, davalıdan iş kurma maksadı ile 15.000,00 TL bedelli çek aldığı, ayrıca bononun arkasında da bu yönde bir ibare olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece 27.06.2013 tarihinde verilen ek kararla temyiz isteminin süresinde olmaması nedeniyle temyiz talebinin reddine karar verilmiş, bu ek kararda davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1- HMK Yönetmeliği’nin 48/9. maddesinde kanun yolu başvurusunun dilekçenin sisteme kaydedildiği tarihte yapılmış sayılacağı, 10. fıkrasında ise elektronik ortamda kanun yolu başvurusunun saat 00.00’a kadar yapılacağı belirtilmiştir. Somut olayda temyiz dilekçesi UYAP ortamı üzerinden son gün saat 21.52’de gönderilmiş ve sisteme kaydedilmiştir. Aynı tarihte harç yatırılmamış ise de konuya ilişkin 25.01.1981 Tarih ve 5/1 sayılı YİBK uyarınca temyiz defterine kayıt halinde sonradan harcın tamamlanması mümkün olup olayımızda da 1 gün sonra temyiz harçlarının yatırıldığı görülmüştür. Hal böyle olunca temyizin süresinde olduğu gözetilmeden temyiz isteminin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan yerel mahkemece verilen 27.06.2013 tarihli “ temyiz isteminin reddine ilişkin” kararının kaldırılması gerekmiş ve işin esası yönünden temyiz incelemesine geçilmiştir.
2- Dava teminat amacıyla verildiği ileri sürülen bonodan dolayı açılan menfi tespit davasıdır. Her ne kadar bono arkasında “bu senet 10.10.2009 tarihli… nolu çek ödenmediği takdirde bu senet işleme konulacaktır. Bu çek hatır çekidir.” şeklinde bir açıklama varsa da bu açıklamada çek numarası ya da miktarı yazılı olmadığından ve sözü edilen çekin nitelikleri belirtilmediğinden bono arkasındaki bu kaydın tek başına bononun teminat bonosu olduğunu kanıtlamaya elverişli bulunmadığının kabulü gerekir. Bonoya karşı ileri sürülen her türlü iddia ve def’inin yazılı delillerle kanıtlanması gerekir. Davalı taraf tanık dinlenmesine muvafakat etmediğine göre somut olayda tanık dinlenemez. Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkemece verilen 27.06.2013 tarihli ek kararın kaldırılmasına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerden dolayı hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.