Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/12310 E. 2013/16740 K. 30.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12310
KARAR NO : 2013/16740
KARAR TARİHİ : 30.10.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı yanca faturaya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, takibin kesinleştiğini, müvekkilinin memur olup, davalı yanla herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, takip konusu faturanın müvekkiline tebliğ edilmediği gibi herhangi bir mal teslimatının da sözkonusu olmadığını ileri sürerek icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve %40 oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı borçlu ve eşinin müvekkilinden satmak amacıyla muhtelif nevresim ürünlerini aldığını, fatura bedelinin bakiyesinin ödenmediğini, bunun üzerine davacının eşi tarafından müvekkiline aylık senetler düzenlendiğini belirterek davanın reddine %40 tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, davalı alacaklı tarafından akdi ilişkinin ve borcun varlığının yazılı delillerle ispatlanmadığı, icra takibinde davalının kötü niyetli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve davacı yararına %40 oranında tazminata karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillere gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki yerinde görülmeyen öteki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- İİK’nun 72/5 maddesi uyarınca tazminata hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde haksız ve kötü niyetli olduğunun ispat edilmesi gerekir. Somut olayda, davalı takibinde haksız ise de kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığından kötü niyet tazminatına hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.