Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/11962 E. 2013/17180 K. 04.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11962
KARAR NO : 2013/17180
KARAR TARİHİ : 04.11.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Dava, taraflar arasında imzalanan 24.07.2009 tarihli sözleşme uyarınca bedelsiz kaldıkları iddia edilen çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davalı vekili, davacının yaptığı ödemelerin icra takibine konu yapılmayan başka çeklere ilişkin olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuş, 11.04.2013 tarihli duruşmada ise; taraflar arasındaki sözleşme uyarınca 86.700 TL’lik çekin davacıya iade edileceğini, kalan 118.300 TL borca ilişkin davacının nakit olarak 12.300 TL ödediğini ve bakiye miktar için de iki adet arsayı müvekkiline devrettiğini, bilirkişi raporunda tespit edilen arsa değerinin bakiye borçtan mahsup edileceğini belirterek, sözkonusu peşin ödeme ve devredilen arsa değeri dışındaki borç miktarına ilişkin davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacının toplam 53.300 TL borcu davalıya ödediği, bakiye olarak davalıya 65.000 TL borcunun kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; davacının … 8. İcra Müdürlüğü’nün 2009/23170 esas sayılı icra dosyasına konu çek ve ferileri nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, … 11. İcra Müdürlüğü’nün 2010/2766 esas sayılı dosyasına konu çeklerden 30.11.2009 keşide tarihli, 35.000 TL bedelli ve 30.12.2009 keşide tarihli 30.000 TL bedelli çekler ve ferileri haricindeki toplam 110.000 TL tutarındaki çekler ve ferileri nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Yerel mahkemece temyiz harcının yatırılması amacıyla çıkarılan muhtıra davalı vekiline 26.06.2013 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği halde, davalı vekilince muhtıra gereğinin yerine getirilmediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda HUMK’nun 434/3 maddesi uyarınca kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmesi gerekmekte olup, bu konuda mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün, ¾ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince Yargıtay’ca da karar verilebileceğinden davalı vekilinin temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerinn taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 04.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.