Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/11651 E. 2014/859 K. 09.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11651
KARAR NO : 2014/859
KARAR TARİHİ : 09.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 07/03/2013
NUMARASI : 2010/404-2013/122

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm davacı vekilince duruşmasız ve süresi içinde davalı vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de davalı vekilinin 30.10.2013 tarihli dilekçesi ile duruşma isteminden vazgeçtiklerini bildirmesi üzerine evrak üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, dava dışı E. T. tarafından davalı aleyhine icra takibine girişildiğini takibe konu alacağın müvekkiline temlik edildiğini, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, müvekkilinin adresinin bulunduğu Üsküdar İcra dairelerinin yetkili olduğunu, takipte ilk ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, sürelerden feragatı takibin kesinleştirilmesi ve haczin aynı anda, aynı kararla yapıldığını, bu nedenle yapılan icra işleminin takip hukuku bakımından geçerli olmadığını, daha sonra ödeme emri iptal edilmekle dayanak olan tüm işlemlerin hükümsüz hale geldiğini, müvekkilinin davacı tarafa borcu bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davalının, aynı borç nedeniyle temlik eden E. T. ve temlik alan davacı aleyhine açtığı menfi tespit davasının reddedilip, kesinleştiği, davalının bu davalı ile dava dayanağı icra dosyası nedeniyle borcunun olmadığının tespitini istediği, bu dosya tarafları ve konusu aynı olmakla işbu dava da kesin hüküm oluşturduğu, artık alacağın varlığı ve miktarını araştırmaya gerek olmadığı, alacağın likit bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı vekili, temyize cevapta kararın düzeltilerek onanması talebini içerir dilekçesi 10 günlük yasal sürede verilmediğinden temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin temyizine gelince;
a) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
b) İtirazın iptali davalarında takipte sonra ancak davadan önce yapılan ödemeler yönünden dava açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Somut olayda, davadan önce icra yoluyla taşınmazlar satılıp, icra dosyası borcuna mahsuben ödemeler yapıldığı anlaşıldığından ve önceki menfi tespit davası sırasında alacaklının bir kısım ödeme yapıldığına dair kabul beyanı da gözetilerek davadan önceki bu ödemelerin alacağı kısmen temlik alan davacının alacağına tekabül eden kısmının tespit edilerek ödenen o kısım yönünden hukuki yarar gerçekleşmediğinden davanın kısmen reddi gerekirken bu yönler gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine, (2/a) maddesinde belirtilen sebeplerle davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2/b) maddesinde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.