Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/11252 E. 2014/8619 K. 05.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11252
KARAR NO : 2014/8619
KARAR TARİHİ : 05.05.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 32. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2012
NUMARASI : 2011/392-2012/264

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. M. Ü. ile davalı vek. Av. M.. E..’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı vekili, taraflar arasında 06.01.2009 tarihinde 5 yıl süreli LPG Otogaz Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, davalının aynı tarihli satış taahhütnamesi de imzaladığını, davalının 13.09.2010 tarihli ihtarname ile bayilik sözleşmesini feshetmesinin haksız olduğunu, müvekkilinin 17.09.2010 tarihli cevabı ihtarında süresi dolmadan yapılan feshin haksız olduğunun taraflar arasındaki sözleşmenin Rekabet Kurumu kararının tanımladığı sözleşmelerden alındığının bildirildiğini, davalının süresinden önce haksız feshi nedeniyle müvekkilinin mahrum kaldığı kârın 330.431.33 TL olduğunu, sözleşmenin 39. maddesi gereğince davalının 68.265.60 USD cezai şart ödemesi gerektiğini ileri sürerek şimdilik 20.000 TL kar mahrumiyeti ve 20.000 TL cezai şart bedelinin 14.09.2010 fesih tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre; davalının bayilik sözleşmesini süresi dolmadan önce haksız olarak feshettiği davacının cezai şart ve kâr mahrumiyeti talebinin yerinde olduğu gerekçeleri ile davanın kabulüne 20.000 TL kâr mahrumiyeti tazminatı ile 20.000 TL cezai şart bedeli tazminatının, cezai şart alacağı için dava tarihinden itibaren avans faizi ile kâr mahrumiyeti alacağı için sözleşmenin feshedildiği 18.09.2010 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davalının sözleşmeyi süresinden önce haklı sebep olmaksızın feshettiğinin bir başka ifade ile feshin haksız olduğunun kabulünde isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Taraflar arasındaki sözleşmenin 39. maddesine göre haksız fesih halinde sözleşme eki asgari alım taahhütnamesi de gözetilerek hem kâr mahrumiyeti zararı hem de cezai şart istenebileceğinin kabulünde isabetsizlik bulunmamakta ise de, gerek kâr mahrumiyeti zararı gerekse ceza şart alacağının hesaplanmasında davacının aynı bölgede aynı şartlarla yeni bir bayilik ilişkisi kurabilmesi için gerekli olan makul süre yönünden bilirkişi incelenmesi yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yön üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.