Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/10860 E. 2013/13521 K. 11.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10860
KARAR NO : 2013/13521
KARAR TARİHİ : 11.09.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili; davalının kredi borcunu ödememesi üzerine alacağın tahsili için başlatılan takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğini savunarak, görevsizlik kararı verilmesini istemiştir.
Mahkemece; alınan bilirkişi raporuna göre; davalının takip tarihi itibariyle 1.651,22 TL asıl alacak olmak üzere toplam 2.079,67 TL borcu bulunduğu, davalıya tebliğ edilen hesap özetine itiraz edilmediği ve hesap özetinin İİK.nun 68. madde kapsamında belge niteliği kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının takibe itirazının kısmen iptaline, takibin 2.079,67 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalının takip konusu asıl alacağın %40’ı oranında tazminata mahkum edilmesine, davacının reddedilen 374,24 TL asıl alacağın %40 oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan Dairemiz Bozma ilamı ile; davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden ise; davacı banka tarafından keşide edilen kat ihtarnamesinde borcun ödenmesi için 24 saatlik süre verildiği, bu ihtarnamenin davalıya 29.12.2009 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ tarihine 24 saatlik süre eklendiğinde davalının temerrüde düştüğünün kabulü gerekirken tebliğ tarihinden itibaren 7 gün süre sonra temerrüde düştüğü kabul edilerek buna göre hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru olmadığı gibi, davacı banka kısmen de olsa alacaklı olduğu nedenle takibinde haksız ve kötü niyetli kabul edilemeyeceğinden aleyhine % 40 tazminata hükmedilmesi de doğru görülmediği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamından sonra alınan 18.10.2012 tarihli ek bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile davalı borçlunun Bandırma 2. İcra Müdürlüğü’nün 2010/2639 esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 2.082,28 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalı borçlunun takip konusu asıl alacağın % 40 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Davalı vekili temyiz dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını da ileri sürmüş ise de, söz konusu dilekçe temyiz defterine kaydedilmemiş olduğu gibi, harcının da yatırılmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin temyiz isteminin bu nedenle reddi gerekmektedir.
2-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacı vekilinin 08.11.2012 tarihli celsedeki beyanı ile bilirkişi ek raporunu kabul etmiş olduğu gözetilerek davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, fazla yatırılan peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 11.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.