Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/10689 E. 2013/13952 K. 16.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10689
KARAR NO : 2013/13952
KARAR TARİHİ : 16.09.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, davalının taraflar arasındaki satım sözleşmesi uyarınca müvekkiline sattığı çelik kasanın sözleşme şartlarına uymadığını belirterek, satış bedeli olan 10.384 TL’nin ve ürünün sözleşmeye uygun olmaması nedeniyle yine sözleşmede kararlaştırılan 5.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının ayıp ihbar süresinde ihbar külfetini yerine getirmediğini, ayrıca sözleşmenin 31.12.2009 tarihine kadar geçerli olduğunun kararlaştırıldığını, sözleşme süresinin bitmesi nedeniyle cezai şartın da hükümsüz kaldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davacının satın aldığı çelik kasaların sözleşmeye uygun olmadığı, gizli ayıbın davacının işyerinde 05.05.2010 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayında ortaya çıktığı, sözleşme gereğince çelik kasaların tamamının iki yıllık garanti kapsamında olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davaya konu 8 (sekiz) adet çelik kasanın davacı tarafça davalı tarafa iadesine, satış bedeli olan 10.384 TL ile 5.000 TL cezai şart olmak üzere toplam 15.384 TL’nin 06.07.2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle ayıplı olduğu saptanan çelik kasadaki ayıbın niteliği gözetildiğinde somut olayda iğfal sözkonusu olduğundan ve olayda uygulanması gereken 818 sayılı BK’nun 200. maddesine göre alıcıyı iğfal etmiş olan satıcı, ayıbın kendisine vaktinde ihbar edilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kurtulamayacağından, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava konusu 8 (sekiz) adet çelik kasadan sadece 1’i (bir) üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve ayıplı olduğu saptanmıştır. Diğer 7 (yedi) adet çelik kasa üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmamış ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda da bu husus açıkça belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece davaya konu edilen diğer 7 (yedi) adet çelik kasa üzerinde de konusunda uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılarak, ayıplı olup olmadıkları ve ayıplı ise ayıbın niteliği konusunda ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, tüm deliller toplandıktan sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.