Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/10423 E. 2013/13358 K. 09.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10423
KARAR NO : 2013/13358
KARAR TARİHİ : 09.09.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –

Davacı vekili; tarafların bir dönem birlikte inşaat yapım işi üstlendiklerini, ancak davalının anlaşmaya aykırı davranarak müvekkilinin payına düşen gayrimenkulü üçüncü bir şahsa sattığını, müvekkilinin zararına karşılık ise bir senet verdiğini, ancak senet bedelinin ödenmemesi nedeniyle genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; davalının icra takibine itirazında belirtmiş olduğu senedin lehdar ile arasında gerçekleşen araç alım satımının teminatı niteliğinde olduğu, bir bölümünün sonradan doldurulduğu ve borcun ödendiği yönündeki savunmasını yazılı delille ispat edemediği, davalının bu savunmasının senetteki malen kaydına da uymadığı, bunun yanında davacının işlemiş faiz talebinde kısmen haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu bononun takip tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Zamanaşımına uğramış olan bono nedeniyle kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilir ise de taraflar arasında temel ilişki bulunması halinde zamanaşımına uğramış olan bonoya yazılı delil başlangıcı olarak dayanılabilir ve böyle bir durumda alacaklı alacağını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilir. Arada temel ilişki bulunmaması halinde ise hamil 6762 sayılı TTK’nın 644.maddesi uyarınca keşideci aleyhine sebepsiz zenginleşme sebebine dayanarak dava açabilir ve böyle bir durumda ise keşideci sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamakla yükümlüdür.
Somut olayda davacı vekili dava dilekçesinde müvekkili ile davalı arasında temel ilişki bulunduğunu ileri sürerek dava açmış, sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanmamıştır. Davalı ise taraflar arasında temel ilişki bulunmadığını savunmuş ve bu hususu temyiz sebebi olarak da ileri sürmüştür. Davalı bononun keşidecisi, dava dışı … lehdarı, davacı ise ciro yoluyla hamili durumundadır. Görüldüğü gibi dava konusu bono keşideci tarafından davacı lehine düzenlenmiş değildir. Bu durumda mahkemece taraflar arasında temel ilişki bulunduğuna dair delillerin neler olduğu gösterilmeden ve davacının dava dilekçesindeki dava sebebi dışına çıkılarak yapılan değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.