Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/10275 E. 2014/7979 K. 28.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10275
KARAR NO : 2014/7979
KARAR TARİHİ : 28.04.2014

MAHKEMESİ : Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıfatıyla)
TARİHİ : 02/07/2012
NUMARASI : 2010/51-2012/369

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı ve davacı vekilince de duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. F.. E.. ile davalılardan asil R.. Ç.. ve davalılar vek. Av. … gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan davalı asil ve avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Dava, ayıplı mal nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davalılar vekili, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, ayıbın sözkonusu olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davacının dava konusu taşınmazları 20.10.2009 tarihinde davalılardan satın aldığı, davacının taşınmazlarda meydana gelen gizli ayıpları davalılara tanıklar vasıtasıyla bildirdiği, ayıp ihbarının şekle bağlı olmayıp, tanık beyanlarına göre durumun davalılara defalarca iletildiği, davacının elde etmek istediği kira gelirinden mahrum kaldığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile 117.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, tacir olan davacı şirketin, davalıdan kiraya vermek amacıyla aldığı 3 adet gayrimenkulün ayıplı çıkması nedeniyle bedelden tenzil ve mahrum kalınan kira bedeli istemine ilişkindir.
Uyuşmazlığın bu niteliği gözetildiğinde ticari satıştan kaynaklandığının kabulü gerekir. Hal böyle olunca, olayda TTK’nun uygulanarak, anılan yasa gereğince usulüne uygun süresinde yapılmış ihbarın bulunup bulunmadığı, keza zamanaşımı süresinde açılan bir dava olup olmadığı hususları üzerinde yeterince durulup, tartışılarak gerekçeleri de karar yerinde gösterilerek bir karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın eser sözleşmesi olarak kabul edilip, ihbarın yapıldığının tanık yoluyla kanıtlanacağı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasından hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, peşin harçların iadesine, 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.