Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/10094 E. 2013/17190 K. 04.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10094
KARAR NO : 2013/17190
KARAR TARİHİ : 04.11.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki karşılıklı tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın reddine karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı-karşı davalı vekili; müvekkili ile davalı arasında davalının ürünlerinin satış ve pazarlanması hususunda 12.03.2004 tarihinde sözleşme akdedildiğini, sözleşmenin 12. maddesi münasebetiyle ve teminat olmak üzere davalıya 25.000,00 TL bedelli 25.03.2005 tarihine kadar geçerli teminat mektubunun verildiğini, davalıdan alınan motorin ürünlerinde kükürt oranının standartların üzerinde olduğunun anlaşıldığını ve müvekkilinin araçlarında sorunlar yaşandığını, başka firmaların %6 iskonto oranı uygulamasına rağmen davalının %4,5 iskonto uyguladığını ve bunun rekabet koşullarına göre çok düşük kaldığını, nihayet sözleşmenin, “sözleşmede öngörülen iskonto oranından daha yüksek iskonto oranının tespiti halinde müvekkilinin sözleşmeyi feshedebileceği” hükmü uyarınca feshedildiğini, davalının feshe karşı herhangi bir itiraz veya beyanda bulunmadığını hatta dava dışı … Ulaştırma A.Ş.’ye emanet edilen demirbaşların da davalı tarafça ihtirazi kayıt olmaksızın teslim alındığını, ancak davalının, cezai şart adı altında 25.000,00 TL bedelli teminat mektubunu nakde tahvil ettiğini, bunun sözleşmeye ve hukuka aykırı olduğunu, zira müvekkilinin cezai şartın tahakkukunu gerektirecek bir eyleminin olmadığını, bilakis sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiğini belirterek davalıya verilen 25.000,00 TL bedelli teminat mektubunun nakde tahvili suretiyle tahsil edilen meblağın istirdatına ve 1.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili; davacının sözleşmenin haklı feshine neden olarak gösterdiği argümanların haklı ve makul olmadığını, bu cümleden olarak motorin kükürt düzey analizlerinin rakip şirketler tarafından yapıldığını ve kabul etmediklerini, bu analizleri yapabilecek olan TÜPRAŞ ve ATAŞ’a yapılmış bir şikayetin de olmadığını, öte yandan davacının 13.10.2004 tarihinden itibaren başka kaynaklardan akaryakıt almaya başladığını, iskonto teklifinin de bundan 2 ay sonra alındığını, dolayısı ile iskonto oranının feshe neden olamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiş; ikame ettiği karşı davada ise, esasen sözleşmeyi davacının başka kaynaklardan alım yaparak ihlal ettiğini, sözleşmenin 3. maddesine göre ” başka kaynaklardan alım yapılması halinde her bir ton için 20,00 USD cezai şartın ödenmesi gerektiğini, davacının 13.10.2004 -24.03.2005 tarihleri arasında 644 ton akaryakıtı başka kaynaklardan aldığını ve 12.880,00 USD cezai şart ödemesinin gerektiğini, bu alacağın şimdilik 2.000,00 USD’lik kısmının davacıdan tahsilini, buna ilaveten davacının ilk kez 09.04.2004 tarihinde ve son kez 13.10.2004 tarihinde müvekkilinden akaryakıt aldığını, toplam alınan akaryakıtın 866,83 m3 iskonto oranının % 4,75 olduğunu, buna göre uygulanan iskonto tutarının 71.748,62 TL olduğunu bu alacağın da şimdilik 3.000,00 TL’lik kısmının davacıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen 24/05/2011 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda; davacı ile davalı arasında davalının ürünlerinin satış ve pazarlanması hususunda 12.03.2004 tarihinde sözleşme akdedildiği, davacının gönderdiği 15.12.2004 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiği, davacının dayandığı her iki fesih sebebinin de haklı ve geçerli olmadığı, haksız fesih kapsamında davacının istirdat talebinin ve tazminat isteminin yerinde olmadığı, buna karşın davalı-karşı davacının sözleşme hükümleri kapsamında cezai şart isteminin yerinde olduğu, zira davacının fesih öncesinde başka firmalardan akaryakıt satın aldığının kendi kayıtlarından anlaşıldığı, ancak davalı-karşı davacının sözleşmenin feshi nedeniyle fesih öncesi uygulanan iskonto bedellerinin iadesi konusundaki talebinin reddi gerektiği, zira feshin geriye dönük sonuçlar doğurmayacağı ve geriye dönük hak kazanımına imkan tanımayacağı gerekçesiyle, asıl davasının reddine, karşı davanın ise cezai şart yönünden kısmen kabulüne, davalının iskonto alacağına ilişkin talepleri ile fazlaya ilişkin cezai şart isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden davacı – davalıdan alınmasına, fazla yatırılan peşin harcın istek halinde davalı – davacıya iadesine, 04.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.