YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10091
KARAR NO : 2014/8056
KARAR TARİHİ : 29.04.2014
MAHKEMESİ : Serik 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2012
NUMARASI : 2010/291-2012/516
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün taraf vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı asil M.. Y.. ve vek. Av. M. C. G. ile davalı vek .Av. M.. G..’nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Dava, avans olarak verilen bonolar karşılığında mal gönderilmediği iddiasına dayalı menfi tepit istemine ilişkindir.
Davalı vekili, mahkemenin yetkisiz olduğunu, şahsi def’ilere dayanarak dava açılamayacağını, kambiyo senetlerinin sebepten mücerret olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, yetki itirazının yerinde olmadığı, taraflar arasındaki protokole göre davacının ödeyemediği bir kısım çek ve bonoların dava konusu senetlerle değiştirilerek borcun ötelendiği, ayrıca vadesi ötelenen borçların taşınmaz ipoteği ile güvence altına alındığı, bu nedenle davanın reddine, ipotek senedinde davacının tüm itiraz, menfi tespit ve şikayet haklarından vazgeçtiğinin hüküm altına alınmış olması ve sadece bonolar hakkında tedbir kararı verilmiş olması nedeniyle davalının tazminat isteminin de reddine karar verilmiş, kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 30’uncu maddesine göre, “Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz.” Nisbi harca tabi davalarda harcın ödeme zamanını düzenleyen aynı Kanun’un m.28/a hükmüne göre de nisbi harçların ¼’ünün peşin ödenmesi gerekir.
Davacı vekili dava dilekçesinde her biri 30.000. TL değerinde olan 8 adet bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiş ise de dava konusunun değeri 240.000 TL olmasına rağmen, dava değerini 10.000. TL olarak göstermiş, dava harcını da 10.000 TL üzerinden yatırmıştır. Mahkemece, Harçlar Kanunu’nun yukarıda belirtilen hükümleri uyarınca, eksik harçlar tamamlanmadan davaya devam edilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harçların istek halinde iadesine, 29.04.2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
-KARŞI OY YAZISI-
HUMK’nun 437/4 ve HMK’nun 371/9 maddeleri gereğince “karara etki etmeyen yargılama hatası” bozma sebebi yapılamaz.
Davanın eksik harçla açılması doğru olmamış ise de bu durum davalının itirazına uğramamış konuyu re’sen dikkate alması gereken mahkemece de bu yanlışlık gözden kaçırılmış ve neticede yargılama tamamlanarak hüküm verilmiştir.
Bu durumda dairemizce işin esasının incelenmesi gerekirken verilen karara etki etmeyen harç eksikliği giderilmeden yargılamaya devam edilmiş olması yönünden bozma yapılmasını doğru bulmadığından saygıdeğer çoğunluğun bu yöndeki kararına muhalifim. 29.04.2014