Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2013/10048 E. 2014/7538 K. 16.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10048
KARAR NO : 2014/7538
KARAR TARİHİ : 16.04.2014

MAHKEMESİ : İzmir 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 07/03/2013
NUMARASI : 2012/616-2013/60

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı temlik alan V.. Varlık Yönetim A.Ş. vek. Av. …. gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan, onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında imzalanan 11.02.2005 tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden davalıya kullandırılan kredinin keşide edilen kat ihtarnamesine rağmen ödenmemesi üzerine başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, teminat mektubundan kaynaklanan alacağın zamanaşımına uğradığını, borcun kat ihtarnamesinde belirtildiği üzere teminat mektubundan doğduğunu, söz konusu teminat mektubunun ise müvekkilinin ortağı olup sonradan 02.09.2005 tarihinde hisselerini devrettiği T.. Oto Ticaret ve Servis İşletmeciliği Ltd. Şti.nin G.. Otelcilik Turizm San. A.Ş.ye kefaletinden dolayı imzalanan 01.11.2005 tarihli Borç Tasfiye Sözleşmesine dayanılarak verildiğini, müvekkilinin bu sözleşmeye taraf olmayıp imzasının bulunmadığını, müvekkilinin kefil olan şirketteki hisselerini devrettikten sonra söz konusu borç tasfiye sözleşmesinin imzalandığını ve bu nedenle müvekkilinin bu sözleşmeye dayanılarak verilen teminat mektubundan dolayı herhangi bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamaya ve toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalının kefaleti nedeniyle 11/02/2005 tarihli kredi sözleşmesinin 20.7.1 maddesine göre sözleşme ile kullandırılan nakdi gayri nakdi krediler ve sair sebeplerden sözleşmenin akdinden önce veya sonra kuruma karşı doğmuş doğacak borçların yerine getirilmesi hususunda sorumlu olduğu, ancak tasfiye sözleşmesine göre borç ödemesi için bankaya verilen ve artık bankanın mülkiyetinde olan taşınmaz ile ilgili görülen davada banka aleyhine verilen kararın temyizi neticesinde tehiri icra kararı için alınan teminat mektubunun tazmin edilmesinin sözleşmenin bu hükmünde geçen doğmuş ve doğacak borç kapsamında bulunmadığı, davaya konu teminat mektubu genel kredi sözleşmesine dayanılarak verilmediğinden davalının sözleşme gereğince sorumluluğunun bulunmadığı, alacak likit olduğundan ve davacı banka sözleşme maddelerini zorlayarak hakkı olmayan bir paranın tahsili yoluna gittiğinden kötü niyet tazminatından sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine, takdiren % 20 oran üzerinden hesap edilen 17.135,24 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, İİK’nın 67. maddesi gereği yapılan takibe vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı banka kredi alacağının tahsilini talep etmektedir. Davacının İİK’nın 67. maddesi gereği kötü niyet tazminatıyla sorumlu tutulabilmesi için takibinde haksız ve kötü niyetli olması gerekir. Somut olayda davacı banka takibinde haksız ise de kötü niyetli olduğu kabul edilemez. Bu nedenle davacının kötü niyet tazminatıyla sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1100 TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya (temlik alan) verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.