YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/9706
KARAR NO : 2012/15061
KARAR TARİHİ : 15.10.2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı …; kendisine ait 0074147 seri numaralı çekin, davalılardan … tarafından tefecilik yoluyla ve zorla alınarak diğer davalı bankaya verildiğini, davalı banka tarafından kendisi hakkında icra takibi başlatıldığını, kendisinin sözkonusu çeki borç karşılığında vermediğini, davalı … hakkında bu çek ve diğer hususlarda tefecilik yapmaktan dolayı Bafra Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/143 esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığını belirterek, dava konusu çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespiti ile çekin iptaline ve davalılar aleyhine %40′ dan aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türkiye … Bankası A.Ş. Bafra Şubesi vekili; müvekkil bankanın iyiniyetli 3. kişi hamil olduğunu, müvekkilce yapılan icra takibinde davacı borçlunun ve diğer borçluların takibe itiraz etmemeleri nedeniyle takibin kesinleştiğini, aradan bir yıldan fazla süre geçtikten sonra, Bafra Asliye Ceza Mahkemesinde devam eden karşılıksız çek davası da karar aşamasında iken, davacının zorla çekin alındığı iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, ayrıca çekin arkasında davacının eşi olan dava dışı borçlu …’in imzasının da bulunmasının davacının iddiasının yersiz olduğunu gösterdiğini belirterek davanın reddine ve davacının %40 inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine ve davacının %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; dava konusu çekin incelenmesinde davacı tarafından keşide edildiği, dava dışı … tarafından … Ticaret …’e ciro edildiği ve bu kişi tarafından da Türkiye … Bankası A.Ş. ‘ne ciro edildiğinin sabit bulunduğu, takibe konu evrakın çek vasfında olması nedeniyle, düzenlenen kıymetli evrakın asıl borç ilişkisinden soyut olup temel borç ilişkisini içermesinin zorunlu bulunmadığı, çek nedeni ile davacının davalılara borçlu olduğunun kabulü gerektiği, çek altındaki imzanın davacı tarafından kendisine ait olmadığını iddia etmemiş bulunmasına göre bu çeke dayalı borcu ödediği hususunun HUMK’nun 288 ve devamı maddeleri gereğince yazılı belge ile ispatlamasının zorunlu bulunduğu, davacı asilin yemin teklifinde bulunacağını beyan etmesi üzerine, davalı …’in HUMK’ nun 337 ve devamı maddelerine uygun olarak takibe konu 60.000,00 TL’ lik çek nedeni ile davacı tarafından kendisine her hangi bir ödeme yapılmadığına dair yemin etmiş olduğu, bu hususun kesin delil olduğu gerekçesiyle davanın reddine ve 60.000,00 TL’nin %40’ı oranındaki icra inkar tazminatının davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Mahkemece, icra takibi tedbir kararı verilmediği için durmadığı halde davalı lehine %40 tazminata hükmedilmiş olması İİK’nın 72/4 maddesi gereğince isabetsiz ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün, HUMK’nun 438/7. (HMK. 370/2.) maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın hüküm fıkrasının 1 nolu bendinde yer alan “davacının Bafra icra Müdürlüğünün 2009/5104 esa sayılı dosyasındaki takibin dayanağını teşkil eden asıl alacak miktarına konu 60.000,00 TL nin %40 oranındaki icra inkar tazminatına mahkum edilmesi ile bu miktarın davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine” ibaresinin karardan çıkarılarak yerine “İİK’nın 72/4. maddesindeki yasal koşullar oluşmadığından davalılar yararına tazminata hükmedilmesine yer olmadığına” ibaresinin yazılmasına ve kararın düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine,15.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.