Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2012/9639 E. 2012/18776 K. 10.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/9639
KARAR NO : 2012/18776
KARAR TARİHİ : 10.12.2012

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, dava dışı …. Kağıtları …. …. Malz. San ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı banka arasında 30.10.2006 tarihinde genel kredi ve teminat sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme tarihinde dava dışı şirket ortağı olan müvekkilinin de sözkonusu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, müvekkilinin daha sonra dava dışı şirketin ortaklığından ayrıldığını ve 11.06.2007 tarihli ihtarname ile davalı bankaya kefalet ilişkisinden istifa ettiğini, bundan sonra doğacak olan borçlardan sorumlu olmayacağını bildirdiğini, bankanın 08.06.2007 tarihinde dava dışı şirket ile yeni bir genel kredi ve teminat sözleşmesi akdederek yeni kefaletler aldığını, ikinci sözleşmede müvekkilinin kefaletinin söz konusu olmadığını, devamında davalı bankanın 10.07.2009 tarihli ihtarname ile müvekkile hesabın kat edildiğini ve 70.329,84 TL borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/1642 D…. sayılı dosyasındaki tespit raporuna göre ihtar tarihi itibariyle dava dışı firmanın 15.716,80TL riskinin bulunduğunu, bu cari hesabın müvekkilinin kefaletten rücu beyanından sonra sıfırlandığını, müvekkilinin imzası bulunan kredi sözlşemeleri dışındaki sözleşmelerden kaynaklanan kredi borcundan kefil sıfatıyla sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını belirterek müvekkilinin davalı banka ile akdetmiş olduğu genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili banka ile dava dışı …. Kağıtları …. …. Malz. San ve Tic. Ltd. Şti. arasında düzenlenen kredi sözleşmesinde davacının müteselsil kefil olduğunu, kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle 07.09.2009 tarihi itibariyle hesabın kat edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için … 10. İcra Müdürlüğü’nün 2009/17674 esas sayılı takip dosyasında icra takibi yapıldığını, davacının kefaletinin son bulduğu iddiasının hukuki mesnetinin bulunmadığını ve tek taraflı beyanla kefaletten kurtulmasının hukuken mümkün olmadığını, sorumluluğunun devam ettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; dava dışı …. Kağıtları …. …. Malz. San ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı banka arasında 30.10.2006 tarihinde imzalanan 150.000,00 TL limitli genel kredi ve teminat sözleşmesinde davacının müteselsil kefil olduğu, işbu sözleşmenin süresiz düzenlendiği, kefilin kredi sözleşmesi kurulurken kendisine kefaletten kurtulma olanağı veren haklarından peşinen feragat edebileceği, davacının imzasını taşıyan 30.10.2006 tarihli sözleşmeden dolayı kefaletten vazgeçtiğine ilişkin ihtarnameye dayalı olarak borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, yaptırılan incelemede davacının kefalet imzasını taşıyan 30.10.2006 tarihli sözleşmeden dolayı borçlu olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Davacı imzası bulunan 30.10.2006 tarihli kredi sözleşmesine kefaletinden kaynaklanan borçtan sorumludur. Mahkemece davalı bankanın takip tarihi itibarıyla 30.10.2006 tarihli sözleşmeden kaynaklanan alacağı saptanıp, takip konusu yapılan miktardan daha az bir miktarı bulunması halinde davacıya aradaki farktan sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekir. Mahkemece bilirkişiden bu yönde ek rapor alınıp varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.