Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2012/7831 E. 2012/18741 K. 10.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/7831
KARAR NO : 2012/18741
KARAR TARİHİ : 10.12.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki karşılıklı itirazın iptali-tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın kabulüne karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı karşı davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vek. Av. … gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-

Mahkeme gerekçesinde alınan bilirkişi raporunun kabul edildiği belirtilip “…dava konusu hazır betonun davacı tarafından davalıya teslim edildiğinin taraflar arasında çekişme konusu olmadığı, davacı şirketin birbirini teyit eden ve yasaya uygun tutulan ticari defter kayıtlarına göre, taraflar arasında imzalanan 28.10.2005 tarihli sözleşme uyarınca teslim edilen mallara ilişkin olarak düzenlenen takip konusu faturalara dayalı olarak davalıdan 21.063,49 TL alacak kaydının mevcut olduğu, davalının ise kapanış tasdiki yaptırılmayan defter kayıtlarına göre davacı lehine 33.499,48 TL alacak kaydının mevcut olduğu, bu kaydın daha sonra ödeme gösterilmek suretiyle kapatıldığı, ancak yapıldığı iddia edilen bu ödemelere ilişkin belgeler dosyaya ibraz edilmediğinden, davacı … Beton San. Tic. AŞ.’nin davalıdan 21.063,49 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır”denilmiştir. Halbuki hükümde gösterilen takip dosyasında ise, davacı yan 21.063,49 TL asıl alacak, 2.735,14 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 23.798,63 TL taleple bulunmuştur. Hal böyle olunca hüküm ile gerekçe arasındaki bu çelişki nedeniyle HMK’nın 294. ve 297. (HMK.nın 381. ve 388.) md. gereğince hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan, birleşen davalar bağımsızlıklarını korurlar. Her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm tesis edilmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin buna göre tayin edilmesi gerekirken, somut olayda mahkemece asıl ve birleşen davanın esası hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmasına rağmen, yargılama gideri ve vekalet ücreti bakımından her iki dava için birlikte hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 900 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.