YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5723
KARAR NO : 2012/14042
KARAR TARİHİ : 01.10.2012
MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili; müvekkili şirkete ait çek koçanından 5 adet çek yaprağının tamamen boş ve imzasız olarak kaybedilmesi veya çalınması sonucu Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, aynı durumun ilgili banka şubesine ihtarname ile bildirildiğini, davaya konu . seri numaralı çekin sahte imza atılmak sureti ile bankaya ibraz edilmesi üzerine bankada yapılan imza kontrolünde keşideci imzası ile çek üzerindeki imza uyuşmadığından bankaca işlem yapılmadığını belirterek davaya konu 22/08/2009 tarihli ve 9.900-TL bedelli çekten dolayı davalı tarafa borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiş, 19/04/2010 tarihli oturumda davalı . dışındaki diğer davalılar hakkındaki davayı takip etmeyeceğini bildirmiştir. Davalı .n’a duruşma gününü bildirir açıklamalı dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, ancak davalı duruşmalara katılmadığı gibi herhangi bir yanıt da vermemiş, diğer davalılara tebligat yapılamamıştır.Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; takibe dayanak çek örneğindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı, keşideci borçlu tarafından yapılan imza inkarının herkese karşı ileri sürülebileceği gerekçesiyle davalı . yönünden menfi tespit davasının kabulüne, ancak çeki ciro yolu ile alan davalının haksız ve kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davacının tazminat talebinin reddine, diğer davalılar aleyhine açılan ve işlemden kaldırılan davanın yasal sürede yenilenmemesi nedeni ile açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davalı. yönünden davanın kabul edilmesine rağmen kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.