YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5489
KARAR NO : 2012/14540
KARAR TARİHİ : 08.10.2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkiline ait taşınmazda tesis edilen ipoteğe ilişkin olarak şirket yetkilisi … tarafından noter huzurunda düzenlenen vekaletnamenin, şirket yetkilisinin Hollanda vatandaşı olması nedeniyle vekaletname içeriğinin ne anlama geldiğini bilmediğinden noter huzurunda tercüman vasıtasıyla işlem yapılması gerekirken, bu hususun gözardı edilerek vekaletname düzenlendiği ve bu vekaletnameye istinaden ipoteklerin tesis edildiğini, ayrıca verilen vekaletnamede … A.Ş lehine ipotek tesis yetkisi verildiği halde ipoteğin … A.Ş lehine tesis edildiğinden vekaletnamenin hukuken geçersiz olup, vekaletnamede yer alan yetkilerin aşılması suretiyle düzenlenen ipotek tesis işlemlerinin hukuka aykırı olduğunu, ipotek işleminin dayandığı herhangi bir alacak sebebi bulunmadığını bildirerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre; düzenlenen vekaletname ve ipotek belgesinin geçersizliğinin ispatı için aynı kuvvette bir delil ileri sürülmediği, verilen vekaletnamede ipotek yetkisinin verildiği ve ipotek belgesi ile kayıtsız şartsız borç ikrarının olduğu , davacı şirket yetkilisinin Hollanda vatandaşı olduğu ve Türkçe bilmediğinden düzenlenen vekaletname içeriğinden haberdar olmadan vekaletnameyi imzaladığı iddiasının işbu davada ileri sürüldüğü, taraflar arasında daha önceden görülen şikayet, itirazın iptali ve kıymet takdirine itiraz davalarında böyle bir hususun ileri sürülmediği, kaldı ki, davacının bir şirket olup, şirket yöneticilerinin basiretli tacir gibi davranarak Türkçe bilmediği iddiasında bulunuyor ise şirket ile ilgili düzenlenen vekaletnamelerde tercüman bulundurulmasını isteyebileceği, dosyaya sunulan tüm vekaletnameler, ticaret sicil memurluğu kayıtlarında dahi böyle bir hususun konu edilmediği, şirketin diğer ortağı olan davacının eşinin Türk vatandaşı ve avukat olup düzenlenen her belgede tercüman bulundurulmadığı hususunu bilebilecek kapasitede olduğu, davacı şirket yetkilisi …’ın işbu dava ve diğer davalarda kendi vekilleri için düzenlenen vekaletnamelerde dahi tercümansız olarak vekaletname düzenlettirdiği ve her vekaletnamenin altında …’ın el yazısı ile “okudum, imzaladım” ibarelerinin olduğu, davacı tarafça dayanılan hususun TMK’nun 2. md.si ile bağdaşmayacağı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 08.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.