Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2012/4968 E. 2012/18950 K. 13.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/4968
KARAR NO : 2012/18950
KARAR TARİHİ : 13.12.2012

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı, davalılar vekilince de duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı asil … ile vek. Av. … ile davalı vek. Av. …’nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan asil avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacılar vekili, müvekkillerinden …’in 2009 yılı Ocak ayından itibaren davalıdan kuruyemiş almakta olduğunu, davanın talebi üzerine davacının eşinin ve babasının da imzasının bulunduğu 40.000 TL ve 50.000 TL bedelli bonoların teminat olarak davalıya verildiğini, davacı …’in davalıdan toplamda 294.088 TL’lik fatura karşılığı mal aldığını buna karşılık banka havalesi, tahsilat makbuzu, müşteri çekleri ve senetlerle toplam 323.006 TL ödeme yaptığını ancak davalının teminat olarak verilen 50.000 TL bedelli senedi icraya koyduğunu belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve %40 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacı tarafa fatura karşılığı toplam 300.081,73 TL’lik mal satarak teslim ettiğini, davacı tarafça 3.192,15 TL iade 3.045,73 TL fiyat farkı faturası düzenlendiğini, alınan mal bedellerine karşılık olarak bonolar keşide ettiğini, bono karşılığı borcunu banka havalesi, elden nakit ve müşteri çeki vermek suretiyle ödemede bulunduğunu, müvekkilinin halen 121.254,35 TL anapara alacağı olduğunu, müvekkilinin elinde çoğu protesto olmuş ve ödenmeyen ve toplam 119.474 TL tutarında bono bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının dava konusu bononun teminat bonosu olduğunu usulünce ispatlayamadığı, senet metninden de senedin teminat olduğu kısmının anlaşılmadığı, taraflar arasında 2009-2010 yıllarında toplam 298.887,94 TL tutarında alım satım yapıldığı, davacı tarafından 11.603,54 TL tutarında iade ve fiyat farkı faturası düzenlendiği, yine banka havalesi ile 77.780 TL elden nakit olarak 17.125 TL, müşteri çeki olarak 5.000 TL, senet keşide etmek suretiyle de 200.467,70 TL olmak üzere toplam 300.372,70 TL ödeme yapıldığı, davacı tarafın davalıya keşide ederek teslim ettiği senetlerden 137.380,70 TL’lik kısmının ödenmediği, ödemeyle ilgili davacı tarafın dosyaya herhangi bir belge sunmadığı dava tarihi itibariyle 124.292,40 TL’lik davacı tarafın davalıya borcunun olduğu gerekçeleriyle davanın, kötü niyet tazminatı şartlarının oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Davalı vekili hükmü katılma yoluyla temyiz etmişse de; davacılar vekilinin temyiz dilekçesi davalı vekiline 17.02.2012 de tebliğ edilmiş davalı vekilince katılmalı temyiz dilekçesi HUMK’nun 433/2 maddesinde öngörülen (10) günlük süresinden sonra 02.03.2012 tarihinde harcı yatırılmış ve temyiz defterine kaydedilmiş olduğundan reddi gerekmiştir. 2-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine;(2) no’lu bentte belirtilen sebeplerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, fazla yatırılan peşin harcın istek halinde davalıya iadesine, 13.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.