Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2012/4441 E. 2012/8242 K. 16.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/4441
KARAR NO : 2012/8242
KARAR TARİHİ : 16.05.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –

Davacı vekili, davalının faturadan kaynaklanan borcunu ödememesi üzerine alacağın tahsili için başlatılan takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yetkili icra dairesinin ve mahkemenin …İcra Daireleri ve Mahkemeleri olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yetki itirazının giderilmesine yönelik iddianın ancak İİK.nun 68.maddesinde sayılan belgelerle ispat edilebileceği, davacının 68.maddede sayılan belgeleri sunamadığı, davalının imzasını içermeyen faturalar, ticari defterler vs.deliller ile yetki itirazının kaldırılamayacağı, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın yerinde olduğu, yetkili icra dairesinde başlatılmış takip bulunmasının itirazın iptali davası yönünden dava şartı niteliğinde olduğu gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava bir miktar para alacağına ilişkindir. Davalı borçlu tarafından icra takibine yetki ve borç bakımından itiraz edilmiş ise de, yargılama aşamasında davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi ve 01.03.2011 havale tarihli dilekçede, taraflar arasında bazı ticari alışverişlerin gerçekleştiği, alınan malların karşılığı olan borcun ifa edildiği, borç ilişkisinin sona erdiği belirtilerek akdi ilişki inkar edilmemiş, tam tersine akti ilişki kabul edilmiştir. Hal böyle olunca, BK.nun 73., HMK’nın (HUMK’nun) 10. ve İİK.nun 50. maddeleri uyarınca alacaklı davacının ikametgahındaki icra dairesinin de yetkili olduğu gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.