Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2012/4388 E. 2012/8241 K. 16.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/4388
KARAR NO : 2012/8241
KARAR TARİHİ : 16.05.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı temlik alacaklısı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –

Davacı vekili, taraflar arasında bayilik-ana bayilik ilişkisi bulunduğunu, bu ilişki devam ederken davalının muhtemel alacak borç için teminat olarak gayrimenkul ipoteği istediğini, davalı lehine ipotek verildiğini, ipoteğin anapara ipoteği olmayıp teminat ipoteği olduğunu, bayilik-ana bayilik ilişkisi sona erdirildiğinde davalının bakiye borcu müvekkilinden almadığı gibi ipoteği de kaldırmadığını, davalının müvekkili aleyhine icra takibi yaptığını belirterek borçlu olmadıklarının tespitine, takibin 367.006.17 TL.lik kısmının iptali ile ipoteğin uyarlanmasına ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacıya verdiği borç para karşılığında davacının dava konusu ipoteği tesis ettiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalının isticvap davetiyesine rağmen yargılamaya katılmadığı, davacının takip tarihi itibariyle davalıya 6.788.10 Euro borçlu olduğu, Euro’nun takip tarihindeki kur farkı 1.74 TL.olup, davacının 150.000 TL.ipotek bedeli nedeniyle 11.879.17 TL..borçlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının ipotek nedeniyle davalıya 11.879.17 TL.borçlu olduğunun tespitine, ipoteğin 11.879.17 TL.üzerinden devamına, davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı temlik alacaklısı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK.nun 72. maddesi hükmüne dayalı menfi tespit davasıdır. Bu durumda mahkemece, HUMK.nun 74. (HMK.nun 26.) madde hükmü de gözetilerek, taleple bağlılık kuralı çerçevesinde, davacının borçlu olmadığı miktar saptanarak menfi tespite hükmedilmesi gerekirken davanın niteliği gözardı edilerek borçlu olunan miktar üzerinden olumlu tespit hükmü kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı temlik alacaklısı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.