Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2012/3665 E. 2012/15108 K. 16.10.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/3665
KARAR NO : 2012/15108
KARAR TARİHİ : 16.10.2012

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av…. ile davalı vek.Av…. Kamuran Çeşitli’nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-
Dava, avans olarak verilen çeklerin bedelsiz kaldığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Davalı vekili, çekin ödeme aracı olduğunu, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinden kaynaklanan borcun ifası amacıyla müvekkiline verildiğini, davacının toplu alım yaparak %10 ekstra indirim kazandığını, bu amaçla da müvekkili tarafından basımı yapılarak davacının teslimine hazır halde depoda bekletildiğini, çeklerin de alımı toptan yapılan materyallerin karşılığı olarak verildiğini, taraflar arasında davacının iddia ettiği gibi bir cari hesap ilişkisi olmadığını, davacıya kargo ile gönderilen malların teslim alınmaması nedeniyle davacının temerrüde düştüğünü, mahkemenin yetkili olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, uyuşmazlığın siparişi olmadan davacıya gönderilen ve iade edilen 112.388,89 TL tutarındaki mal bedelinden davacının sorumlu olup olmayacağı noktasında toplandığı, sözleşmenin 7.maddesinde sipariş şeklinin açıkça düzenlendiği, sipariş verilmeden mal gönderilmeyeceğinin kararlaştırılmış olduğu, bu nedenle davalı savunmasının yerinde olmadığı gerekçeleriyle henüz tahsil edilmeyen 2 adet çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazladan ödenen çek bedellerinin istirdatına, davalının icra takibinde kötü niyetli olmaması nedeniyle kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Dava menfi tespit şeklinde açılmış ise de yargılama sırasında menfi tespit istemine konu çekleri ciro yoluyla devralan üçüncü kişilerin çek bedellerini davacıdan tahsil etmesi nedeniyle, davacı vekilinin 20.5.2009 tarihinde davayı ıslah ederek menfi tespit istemi yerine 158.651,56 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, bu durumda mahkemece, tahsiline karar verilen 158.651,56 TL’ye ıslah tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanmasına karar verilmesi doğru değil ise de kanunun olaya uygulanmasından kaynaklanan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1’inci bendinin son cümlesinde yer alan “Bu miktardan 158.651,56 TL’ye dava tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanmasına.” ifadesinin, “Bu miktardan 158.651,56 TL’ye ıslah tarihi olan 20/5/2009 tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanmasına.” şeklinde değiştirilmesine ve hükmün bu şekliyle düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte gösterilen sebeple temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1’inci bendinin son cümlesinde yer alan “Bu miktardan 158.651,56 TL’ye dava tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanmasına.” ifadesinin, “Bu miktardan 158.651,56 TL’ye ıslah tarihi olan 20/5/2009 tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanmasına.” şeklinde değiştirilmesine ve hükmün bu şekliyle düzeltilerek ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 900.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.