Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2012/3333 E. 2012/8597 K. 22.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/3333
KARAR NO : 2012/8597
KARAR TARİHİ : 22.05.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit, maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı vekili, davacının mülkiyeti davalı …’a ait …. Köyü 802 nolu parselde kiracılık süresi bitince akaryakıt istasyonunu terk ve teslim ettiğini, davalı … Petrol AŞ. ile imzalanan 24.05.2007 tarihli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesini müvekkilinin 5015 sayılı Kanuna göre yasal zorunluluk sebebiyle feshettiğini, sözleşmenin müvekkilince hüküm ifade etmediğinin bildirildiğini, davalı çıplak mülkiyet sahibi ….’un tapudan intifa hakkı terkini için açtığı dava sonucu tapu kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulduğunu, tüm iş hayatının bozulduğunu, masraf ve zararının şimdilik 250.000 TL olduğunu ileri sürerek fazlaya dair hakkı saklı tutularak 150.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile tahsiline, davalıların alacağı varsa takas-mahsup yapılmasına, bakiye alacağın ticari temerrüt faizi ile davalılardan alınması ve davalılara bayilik ilişkisi nedeniyle teminat olarak verilen 30.000 TL banka teminat mektubundan dolayı borçlu olmadığının tespiti ile iadesi ve iptali ile avans olarak verilen 6 adet toplam 115.381 TL senet yönünden borçlu olmadığının tespiti ile iadesi ve iptaline ve davalılar aleyhine %40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … AŞ.(Alpet) vekili, davacının dava dilekçesinde eksik olan harcı tamamlaması gerektiğini, tensiple verilen tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu, menfi tespite konu çeklerin davacıya teslim edilen faturalar karşılığı olduğunu, intifa hakkı terkini davası ile davacının doğduğunu iddia ettiği zarar arasında illiyet bağı olmadığını, davacının davalı mülk sahibi ile birlikte hareket ettiklerini düşündüklerini, takas mahsup iddiasının doğru olmadığını, çeklerin alınan mal karşılığı verildiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin intifanın fekki davası için ….Asliye Hukuk Mahkemesinde 2009/356 Esas sayılı dava açtığını ve tedbir kararı aldığını, taraflar arasındaki ilişkinin müvekkili dışında olduğunu beyan etmiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına göre, davacının davasında haklı olmadığı, diğer davalı … ile danışıklı hareket ettiğine dair bulgular olduğu, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü şekilde zarara uğramasının mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, davacının borçlu olmadığını ileri sürdüğü, 30.000 TL ve 115.381 TL’lik yönünden %40 oranında (58.152,40 TL) tazminata mahkum edilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı, dava dilekçesinde, fazlaya ait haklarını saklı tutarak şimdilik 150.000 TL maddi tazminatın davadan itibaren ticari temerrüt faizi ile tahsili ve davalının alacağı varsa takas-mahsup talebinde bulunmuş, ayrıca bayilik ilişkisi nedeni ile verilen 30.000 TL banka teminat mektubu bedelinden borcu olmadığının tespiti ile iadesi ve iptalini ve akaryakıt istasyonunda satmak için alacağı mal ve ürünler için avans çeki olarak verdiği 6 adet çek toplamı 115.381 TL’den borçlu olmadığının tespiti, iadesi ve iptalini istemiştir. Dava dilekçesinde 150.000 TL olarak harca esas değeri göstermiştir.
Mahkemece, 02.07.2009 günlü oturumda davacı tarafa, 30.000 TL’lik teminat mektubu ve 115.381TL’lik çekler yönünden eksik harcı yatırması için süre verilmiştir. Davacı taraf, 27.10.2009 tarihli celsede, 150.000 TL.’lik tazminat davasına devam ettiklerini, menfi tespit davasında harç yatırmadıkları için takip etmediklerini bildirmiştir.
Davacı şirketin davaya devam edeceğini bildirmesi üzerine davacı vekiline, 22.12.2009 tarihli celsede eksik harcı yatırması için verilen süreye rağmen davacı taraf, teminat mektubu ve çek bedellerinin davalı şirkete ödenmesi nedeniyle bu yöndeki taleplerinden vazgeçtiklerini, davanın konusunun bu talepleri yönünden kalmadığını, harç yatırılmadığı için açılmamış sayılması kararı verilmesini istemiş, davalı …AŞ. vekili ise, davaya devam ettiklerini bildirerek 29.03.2010 tarihinde eksik harcı tamamlamıştır.
Yukarıda davacı vekilinin açıklanan beyanı gözetildiğinde, mahkemece teminat mektubu bedelinin yatırıldığı çek bedellerinin tamamının ödenip ödenmediği hususları üzerinde durulup, çek bedellerinin tamamı ödenmişse konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekirken bu yönler gözetilmeden bu talepler hakkında da açılan davanın reddine ve tümü üzerinden %40 tazminata hükmedilmesi isabetsiz olup bozmayı gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte belirtilen sebeplerle davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.