Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2012/320 E. 2012/6031 K. 10.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/320
KARAR NO : 2012/6031
KARAR TARİHİ : 10.04.2012

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, icra takibine dayanak bonodaki imzanın sahteliği iddiasına dayalı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davalı vekili, İcra Hukuk Mahkemesinde açılan imzaya ve borca itiraz davasının redle sonuçladığını, senedin yeniden dava konusu edildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 29.12.2010 günlü raporu ile bono altındaki imzanın davacı eli ürünü olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle, Karşıyaka 4. İcra Müdürlüğü’nün 2008/134 E.sayılı dosyasında takibe konu 18.900 TL bedelli bonodan dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, bononun sahtelik nedeni ile iptaline, Karşıya 1. İcra Hakimliğinin 28.05.2008 gün ve 2008/17-343 E.K sayılı ilamı ile davacı hakkında hükmolunan %40 icra inkar tazminatı ve %10 para cezasının iptaline, %40 kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı yanın takip ve dava konusu senetteki imzaya yönelik Karşıyaka 1. İcra Hukuk Mahkemesinde açtığı imzaya ve borca itiraz davasında alınan raporda senetteki imzanın davacı eli ürünü olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, Cumhuriyet Savcılığına yapılan şikayet nedeniyle (2008/1632 Hz.No.) alınan raporda imzanın davacı eli ürünü olmadığının tespit edildiği, keza yargılama aşamasında alınan Adli Tıp Kurumunca düzenlenen raporda da imzanın davacı eli ürünü olmadığının belirlendiği anlaşılmaktadır. Ancak Adli Tıp Kurumu raporunda “Mukayese Belgeler” bölümünde yer alan belgelerin tarihleri senet tanzim tarihi sonrasındaki tarihleri taşımaktadır.
Hal böyle olunca mahkemece, davacıdan dava konusu senedin tanzim tarihi ve önceki tarihlere ilişkin imza incelemesine esas olacak belge asıllarının ibrazının istenmesi veya bulunduğu yerlerden getirtilmek suretiyle çelişkiyi giderecek yeni bilirkişi incelemesi yaptırılmaması doğru olmadığı gibi, yukarıda anılan Cumhuriyet Savcılığındaki tahkikat sonrasında Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ceza davasında tespit edilecek olgunun BK 53. maddesi uyarınca hukuk hakimini de bağlayacağı gözetilmeden tahkikatın sonucu beklenmeksizin karar verilmesi de isabetli bulunmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.