YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2404
KARAR NO : 2012/7832
KARAR TARİHİ : 09.05.2012
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, taraflar arasında finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin konusunun göz bozukluk ölçme cihazı ile göz tomografi cihazının kiralanmasına yönelik olduğunu, göz bozukluk ölçme cihazı bedeli olarak 95.000 Euro, göz tomografi cihazı bedeli olarak 65.000 Euro’nun kararlaştırıldığını, sözleşme ekinde geçici ödeme planı yapıldığını, sözleşmenin 16. maddesi uyarınca davalı tarafından ödemenin revize edilip 01/05/2008 tarihli ihtarname ile müvekkiline bildirildiğini, revize edilen ödeme koşullarının aynen yerine getirildiğini, ancak davalının bu ödeme planını değiştirerek parite – kur farkına ait 11/05/2009 tarihli yeni bir ihtarname gönderdiğini, bu ödeme planının kabul edilmediğinin 14/05/2009 tarihli cevabı ihtarname ile davalıya bildirildiğini ileri sürerek müvekkilinin davalıya parite kur farkından borçlu olmadıklarının tespiti ile ihtirazı kayıt altında şimdiye kadar ödenmiş 18.075,27 Euro’nun ödeme tarihlerinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte ödeme tarihindeki TCMB döviz satış kuru üzerinden faizi ile davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ödeme planındaki değişikliklerin tek yanlı irade ile oluşmadığını, finansal kiralama konusu malın ithal işlemlerinin vadeli akreditif ile gerçekleştiğini, işlemlerin vadesinin konişmento tarihinden 1 yıl sonrası olarak düzenlendiğini, finansal kiralama sözleşmesi ödeme planının Euro olarak düzenlendiğini, mal bedeli ödemesinin ise Japon yeni ve USD olarak yapıldığını, dolayısıyla ödeme tarihi itibariyle doğmuş olan kur farkının ödeme planına yansıtıldığını, davacı yanın satıcıya yapılan ödemelerin vadeli akreditif olarak gerçekleştiğini başından beri bildiğini, “ithalata ilişkin evraklar” adı altında sunulan belgelere göre akreditiflerin vadeli olacağı, vade tarihlerini ve kur cinsini gösteren evraklar ile satıcıya ödeme yapılması talimatı ve vadeli ithalat bildirim formunda yapılacak ödemelerin vadeli ve döviz cinsi olacağının açıkça yer aldığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen rapor doğrultusunda, taraflar arasında akdedilen 14/09/2007 tarihli finansal kiralama sözleşmesindeki malların davalıya kiralandığı, sözleşmenin 16. maddesinde kira bedelinin ödenmesine ilişkin hüküm öngörüldüğü, sözleşme ekinde ayrıca ödeme planının yer aldığı, sözleşmeye konu mal bedelinin transfer tarihindeki güncel piyasa koşulları ve borçlanma maliyetleri göz önüne alınarak revize
edileceği ve bu durumun davacıya bildirileceği hükümlerinin yeraldığı, kiracının revize edilen ödeme planını ödemekten kaçınamayacağı, malların bedelinin satıcıya kiralayan tarafından açılan vadeli akreditif yolu ile ödeneceğinin kararlaştırıldığı, ödeme planının 30/04/2008 tarihindeki kurlar baz alınarak düzenlendiği ve davacıya gönderildiği, bu tarih itibariyle Euro / Japon Yeni paritesinden Euro / USD paritesinin dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, bu ödeme planına davacının bir itirazının olmayıp bu plana göre ödemelerini sürdürdüğü, davalı yanın fiili ödeme tarihleri olan 08/10/2008 ve 27/10/2008 tarihlerinde oluşan parite farkı nedeniyle gerçekleşen maliyetlerine göre ödeme planında yaptığı revize işleminin doğru ve yerinde olduğu, fiilen yaptığı ödemelerin sözleşmeye göre davacıya yansıtılmasında uygunsuzluk bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen 14.09.2007 tarihli Düzenleme Şeklinde Finansal Kiralama Sözleşmesinin 16. maddesinde; “..işbu sözleşme ekindeki ödeme planı, Garanti Leasing’in mevcut borçlanma oranları baz alınarak Garanti Leasing tarafından kiracıya teklif edilmiş ve kiracı tarafından da kabul ve taahüt edilmiş olan şartlar dahilinde hazırlanmış olup sözleşme onaylanmış ve yürürlüğe girmiş olsa bile sözleşmeye konu mal bedeli transfer tarihindeki güncel piyasa koşulları ve borçlanma maliyetleri dikkate alınarak revize edilebilecek ve bu husus kiracıya tebliğ edilecektir. Kiracı bu yeni revize ödeme planını kabul ettiğini gayrikabilirücu kabul ve taahhüt eder ve ayrıca işbu revize ödeme planına göre oluşacak kiraları ödemekten kaçınamaz..” hükmü yer almaktadır. Buna göre, revize edilebilme bir defaya mahsus olarak mümkün görülmektedir. Mahkemece, anılan sözleşme hükmü hatalı yorumlanarak ikinci kez revize edilen işleme değer verilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.