Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2012/18174 E. 2013/5420 K. 28.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/18174
KARAR NO : 2013/5420
KARAR TARİHİ : 28.03.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkil ile davalı arasındaki ticari ilişki sırasında dava konusu 31/01/2012 tarihli 7.500,00 TL bedelli bononun da aralarında bulunduğu bonoların mal teslim edileceği inancı ile avans olarak davalıya verildiğini, ancak davalı tarafından mal teslim edilmediği gibi dava konusu bononunda aralarında bulunduğu bonoların iade edilmediğini, ayrıca dava konusu 31/01/2012 tarihli 7.500,00 TL bedelli bononun tahsil için bankaya verildiğini belirterek bedelsiz olan 31/01/2012 tarihli 7.500,00 TL bedelli bono nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra takibine konu edilmesi halinde %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu bononun taraflar arasındaki mal alım satımından bağımsız olarak haricen kurulmuş bulunan ortak showroom kurulması ve işletilmesi için müvekkili tarafından yapılan masraflar ile ileride geri ödeneceği inancıyla davacının şahsi ihtiyaçları için verilen borçlara ilişkin olduğunu, davacının iddialarını yazılı delil ile ispat etmesi gerektiğini bildirerek davanın reddi ile müvekkili lehine %40’dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre bilirkişi raporunda mevcut kayıtlara göre davacının davalıdan alacaklı durumda olduğu belirtilmiş ise de davalı defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, usulüne uygun tutulmadığı senedin sebepten mücerret olduğu, senette ihdas nedeninin bulunmadığı, davacının ticari defterleri dışında herhangi bir delil sunmadığı, davalıya yemin de teklif etmediği gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalıya teslim edilecek mal karşılığı bono verdiğini, ancak davalının malı teslim etmediğini ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı dava konusu bononun mal alım satımından bağımsız olarak harici ortak showroom kurulması ve işletilmesi için yapılan masraflar karşılığında düzenlendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davacı Bursa 3. Noterliğinin 30/01/2012 tarih 02564 yevmiye sayılı ihtarnamesinde dava konusu 31/01/2012 tarihli 7.500,00 TL bedelli bono karşılığı mal teslim edilmediğini bildirerek senedin iadesini istemiştir. Dosyaya sunulan 10/12/2012 tarihli faks metninde “Senetlerin ödemesi geldiğinde Bursa 3. Noterliğinden 30.01.2012 gün ve 02564 yevmiye ile Çelik Kapı/Yangın Çıkış Kapısı almadığını iddia etmektedir. Oysa…., METAL’de yapılan tüm kapıların altında seri numaraları mevcuttur.” denilmiştir. Faks içeriğinden ihtarnamede belirtilen bononun gönderilecek mala yönelik olarak verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu belgenin geçerliliği üzerinde durulup, toplanan tüm deliller değerlendirilerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.