Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2012/17902 E. 2013/3584 K. 26.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/17902
KARAR NO : 2013/3584
KARAR TARİHİ : 26.02.2013

Taraflar arasındaki ihtiyati tedbire itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati tedbire itiraz eden vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
İhtiyati tedbir isteyen (davacı) vekili, dava dışı eski şirket ortaklarının davacı şirketin devrinden önceki tarihli olacak şekilde geçmişe dönük bono tanzim ettikleri iddiasıyla açmış olduğu menfi tespit davasında haczedilen 15 adet şirkete ait araç üzerindeki yakalamaların hacizler baki kalmak kaydıyla kaldırılmasına tedbiren karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece istem uygun görülerek araçlar üzerindeki yakalamaların % 15 teminat karşılığında ve hacizler baki kalmak kaydıyla dava sonuna kadar kaldırılmasına karar verilmiştir.
İhtiyati tedbire itiraz eden (davalı) vekili, İİK.nun madde 72/3 hükmü uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ancak icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilebileceğini belirterek ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece talebin niteliği, mevcut delillerin tedbirin kaldırılmasına yönelik yeterli kanaati vermemesi, tedbirin kaldırılmasının davacı şirketi büyük ölçüde zarara uğratacağı, verilen tedbirin icra takibinin durdurulmasına yönelik olmadığı gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiş, kararı ihtiyati tedbire itiraz eden (davalı) vekili temyiz etmiştir.
İİK’nun 72’nci maddesinin 3’üncü fıkrasına göre, “İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” Somut olayda menfi tespit davası, icra takibinden sonra açılmış olduğundan anılan kanun hükmü gözetilerek bir karar verilmesi gerekir. Her ne kadar mahkemece hacizlerin baki kaldığı, sadece yakalamaların kaldırıldığı şeklinde bir gerekçe oluşturulmuş ise de haciz işleminin kanuni içeriğine aykırı olarak verilen ve takibin ilerlemesine engel olan bu kararın İİK’nun m.72/3 hükmünün amacına aykırı olduğu açıktır. Bu nedenle kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.