Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2012/16871 E. 2013/2201 K. 05.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/16871
KARAR NO : 2013/2201
KARAR TARİHİ : 05.02.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirket ile İstanbul Fuar Merkezinde yapılacak fuara katılım hususunda anlaştıklarını, bu anlaşmaya göre, standlarının … firmasına yakın olacağını ve mevcut dört salonun da dolacağını, müvekkili şirketin anlaşmaya istinaden davalı şirkete toplam 5.664-TL bedelli üç adet çek verdiğini, ancak davalının sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediğini, sözleşme şartları yerine getirilmediğinden sözleşmenin feshedilerek davalıya fuara katılmayacaklarının ve çeklerin iadesinin istendiğinin bildirildiğini, buna rağmen davalının müvekkili şirkete 5.664-TL bedelli fatura göndermesi üzerine, noter kanalıyla 19.10.2010 tarihli ihtarnameyle faturanın iadesi ile ödenen çeklerin bedeli olan 5.664-TL’ nin ödenmesine dair ihtar çekildiğini belirterek, 19.10.2010 tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirketin sözleşmede yazılı olmayan koşulları ileri sürerek sözleşmeyi haksız feshettiğini, sözleşmede bedelin iadesine ve cayma hakkına ilişkin koşulların belirtilmiş olduğunu, bunun dışında ödenen çek bedelinin istenemeyeceğini, kabul olmamakla birlikte talebe konu faizin başlangıç tarihinin de hatalı hesaplanmış olduğunu, davanın niteliği gereği %40 kötüniyet tazminatı istenemeyeceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile 5.664-TL’ nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, icra takibi sözkonusu olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde; “müvekkili firma ile davalı firma arasında 30.09.2010 ve 03.10.2010 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezinde yapılacak olan … fuarında 16 m².lik yer konusunda anlaşma yapıldığını, bu anlaşmaya göre stantlarının … firmasına yakın olacağı ve mevcut 4 salonun dolacağının kararlaştırıldığını, ancak bu şartların yerine getirilmemesi nedeniyle fuara katılmaktan vazgeçtiklerini”ileri sürerek bu davayı açmıştır. Taraflar arasında düzenlenen fuar katılım sözleşmesinde davacının iddialarıyla ilgili herhangi bir açık hüküm bulunmamaktadır. Her ne kadar hükme esas alınan
bilirkişi raporunda davacının katalogda yer almaması hususunun akdin feshi nedeni sayılabileceği belirtilmiş ise de, davacı davasını bu sebebe dayandırarak açmamıştır. Hukuk hakimi tarafların iddia ve savunmalarıyla bağlıdır. Kural olarak davacı tarafından iddia edilmeyen bir hususun re’sen gözetilmesi mümkün değildir.
Somut olayda iddia edilen hususların katılım sözleşmesinde yer almaması nedeniyle davacının sözleşmeyi fesihte haksız olduğunun kabulü gerekir.
Sözleşmenin 11.maddesinde cayma koşulları düzenlenmiş, buna göre sözleşmenin imzalanmasından sonra 15 gün içinde müşterinin fuara katılmaktan vazgeçtiğini, aynı süre içinde organizatöre yazılı olarak bildirmesi halinde sözleşmede belirtilen toplam tutarın yarısını ödemekle yükümlü olduğu, burada yazılı süre ve koşul dışında müşterinin fuara katılmama kararı alması, katılmaması ya da herhangi bir nedenle sözleşmeyi feshetmesi halinde organizatörün fuara katılım bedelinin tamamına hak kazanacağı hükme bağlanmıştır. Davacı sözleşmeyi dava dilekçesinde belirttiği sebeplerle feshettiğini bildirdiğine ve 15 günlük süre şartına uymadığına göre sözleşmenin 11.madde hükmü uyarınca katılım bedelinin tamamından sorumlu olur. Mahkemece bu yönlerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.