Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2012/16076 E. 2013/2399 K. 07.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/16076
KARAR NO : 2013/2399
KARAR TARİHİ : 07.02.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vek. Av. … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacılar vekili, davalı …’in Bakırköy 4. İcra Müdürlüğü’nün 2009/23522 esas sayılı dosyası ile müvekkili şirketin ciranta olarak göründüğü, 10.000,00 TL’lik çek borcundan dolayı müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlattığını, icra takibine konulan keşidecisi … olan 10.000,00 TL bedelli çekteki ciranta olarak görünen müvekkili şirket adına atılan imzanın hiç bir şirket yetkilisine ait olmadığını, şirket makinalarının kaldırılacağı tehditi karşısında gerçekte borçlu olunmadığı halde icra dosyasına müvekkili …’nun kefil olmaya zorlandığını, davalı vekiline haciz ve özellikle mal kaldırma baskısı altında müvekkilinin toplam 6.000,00 TL ödediğini belirterek, Bakırköy 4. İcra Müdürlüğü’nün 2009/23522 esas sayılı dosyası nedeni ile müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespitine, davalı yana haksız olarak ödenen 6.000,00 TL’nin davalıdan istirdatına ve davalının % 40 tazminatla sorumlu tutulmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı yapılan yargılamada cevap dilekçesi sunmamış ve davayı takip etmemiştir.
Mahkemece, bilirkişinin dosyaya sunmuş olduğu 16/08/2011 havale tarihli raporunda; ” … Bank … Şubesine ait 30/05/2009 keşide tarihli, keşide yeri İstanbul, keşidecisi … olan hamiline keşide edilmiş, … hesap nolu, … çek seri nolu 10.000,00 TL bedelli çekin arka yüzünde … Tekstil Konfeksiyon İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd.Şti. ibareli kaşe basım izi üzerine şirket yetkilisine izafeten ikinci ciranta sıfatı ile atılmış imzanın şirket temsilcisi …’nun eli ürünü olmadığının açıklandığı, bilirkişi raporunun gerekçesi ile sonuç kısmının hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olduğu gerekçesiyle davacının davalı aleyhine açmış olduğu menfi tespit davasının kabulüne, davacı tarafından davalıya ödenen 6.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, çek miktarı üzerinden %40 kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, mahkeme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalıya, dava dilekçesi ve duruşma günü usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Her ne kadar takip talebinde gösterilen adrese tebligat çıkarılmış ise de, davalı vekilinin icra dosyasına sunduğu vekaletname ile dosyada bulunan 2012 tarihli vekaletnamede davalının adresi Esenler olarak gösterildiği halde bu adrese tebligat çıkarılmayıp usulüne uygun şekilde yargılamaya çağrılmadan, dava görülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, savunma hakkının kısıtlanmasına yol açan esaslı bir usul hatası olduğundan hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.