Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2012/15509 E. 2013/836 K. 17.01.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/15509
KARAR NO : 2013/836
KARAR TARİHİ : 17.01.2013

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili şirketten mal satın ve teslim alan davalının fatura bedelini ödemediği gibi alacağın tahsili için girişilen icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı cevabında, davacı şirket ile yaklaşık 7 yıldır altın alışverişi yaptığını, 2010 yılından sonra altında beklenmedik yükselişler nedeniyle siparişlerin azalmaya başladığını, borcunu birden ödemesinin mümkün olmadığını, icra dosyasına verdiği dilekçede de borca itiraz etmediğini beyan etmiştir.
Mahkemece icra dosyasına verilen 01.03.2011 havale tarihli dilekçesi ve yargılama sırasındaki beyanı ve verdiği dilekçe mahiyetinden davalının aslında icra takibine yapılmış bir itirazının bulunmadığı borcu kabul ettiği, ödeme güçlüğünü belirtir ödeme kolaylığı ve taksitlendirme talebini içerir olduğu, alacağa ilişkin bir itiraz bulunmadığı, davalının kötüniyeti ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, itirazın iptali davası olup, dava şartlarından birisi de icra takibinde borçlu olarak gözüken kişinin usulüne uygun olarak süresinde icra takibine itiraz etmesidir. Diğer bir anlatımla itiraz üzerine takibin borçlu hakkında durması gerekmektedir. Davalı Ş.. Ç.., ödeme emrinin tebliği üzerine icra dosyasına verdiği 01.03.2011 tarihli dilekçesinde borcu ödeyememe nedenini anlattıktan sonra borcunu taksitlendirip ödeyeceğini beyan etmiş, davaya cevap dilekçesinde de bu beyanını tekrar ettikten sonra, icra dosyasına verdiği dilekçe de borca itiraz etmediğini bildirmiştir. Mahkemece gerekçeli kararda icra takibine yapılmış bir itirazın olmadığı vurgulanmıştır. Bu durumda takip itirazsız kesinleşmiş olduğundan itirazın iptali davası açılmasında hukuki yararın varlığından söz edilmez. Hukuki yarar ise dava şartı olup, mahkemece yargılamanın her safhasında re’sen gözetilmelidir. Mahkemece bu yön gözetilerek davanın reddi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hükmü kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.