Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2012/15453 E. 2013/13524 K. 11.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/15453
KARAR NO : 2013/13524
KARAR TARİHİ : 11.09.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkilinin davalıya 60 ton bakır katod satıp teslim ettiğini, bakiye satış bedelinin ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000 Euro’nun işlemiş aylık % 1 faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında davasını 123.223.21 Euro olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davacının borca dayanak olarak gösterdiği faturanın geçici fatura olduğunu, İran üzerinden gerçekleşen işlemlerde faturanın Euro üzerinden düzenlenmesi zorunlu olup, gerçek faturada oluşan borcun USD olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında 60 ton bakır katodu satışı konusunda sözleşme yapıldığı, bu sözleşmeyle ilgili olarak 354.900 Euro bedelli geçici fatura ile 458.727.50 USD.bedelli faturaların düzenlendiği, davalının sözleşme uyarınca 420.727.50 USD.(277.830.66 Euro) ödeme yaptığı, davacının davalıya gönderdiği malın bedelinin 354.900 Euro olduğu, dava konusu olayda faturanın USD., geçici faturanın ise Euro cinsinden düzenlendiği, bu faturalardan hangisinin dikkate alınacağının tartışma konusu olduğu, davalının ödemelerini USD.cinsinden yaptığı, davacının bu ödemeleri kabul etmesi karşısında USD.cinsinden düzenlenen faturanın dikkate alınması gerektiği, davalının yaptığı ödeme tenzil edildiğinde davacının 38.000 USD.alacaklı olduğu, dava tarihi itibariyle bu tutarın 28.110.67 Euro’ya tekabül ettiği, ıslah tarihine kadar 13.596.19 Euro faiz işlediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 28.110.67 Euro asıl alacak, 13.596.19 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 41.706.86 Euro alacağın ıslah tarihinden itibaren asıl alacağa devlet bankalarının Euro cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Tarafların kabulünde olan 25.07.2007 tarihli satış sözleşmesinde “ödeme, % 10 peşin, gerisi 60 gün vadeli çek karşılığı, aylık % 1 vade farkı eklenecektir” şeklinde kararlaştırılmıştır. Bu durumda taraflar arasında belirli vadeli bir satış sözleşmesi akdedildiğinden, temerrüt tarihinin düzenlenen 13.09.2007 fatura tarihi olarak hesaplamaya esas alınması gerekirken mahkemece hükme esas alınan ve davacı vekilinin gerekçelerini de göstermek suretiyle itiraz ettiği 19.03.2012 tarihli bilirkişi raporunda fatura tarihine 60 gün vade süresi ilave edilmek suretiyle 12.11.2007 tarihi temerrüt tarihi olarak hesaplamaya esas alınması doğru görülmediği gibi, ödeme tarihleri dikkate alınmadan davalının 19.10.2007-16.05.2008 taihleri arasında yaptığı toplam 420.727,50 USD karşılığı 277.830,66 Euro mahsup edildikten sonra bakiye 38.000 USD karşılığı 28.110,67 Euro’ya temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesi de doğru görülmemiştir. Hal böyle olunca mahkemece yapılması gereken iş, konusunda uzman yeni bir bilirkişi veya bilirkişi kurulundan, yukarıdaki açıklamalar da gözetilerek, davacı vekilinin bilirkişi raporuna iirazlarını da karşılar nitelikte rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulmasından ibarettir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.