Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2012/14151 E. 2013/4325 K. 07.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/14151
KARAR NO : 2013/4325
KARAR TARİHİ : 07.03.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de pul yokluğu nedeniyle bu istemin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yaptığını, müvekkilinin davalıyı tanımadığını, bu kişiyle hiçbir ilişkisi olmadığını, senedin hamili olan…., İnşaat Yapı firması tarafından davalının adının yazılarak senedin tedavüle konulduğunu, müvekkilinin, dava dışı … isimli kişinin imzaladığı sözleşme nedeniyle dava konusu senedin boş olarak verildiğini, senedin bedelsiz kaldığını iddia ederek borçlu bulunmadıklarının tespiti ile davalı aleyhine tazminata hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacıya verdiği borç para karşılığında senedi aldığını, bedelinin ödenmediğini beyan etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacının iddiasını yazılı delille ispat edemediği, teklif edilen yeminin davalı tarafından usulen eda edildiği gerekçesiyle davanın reddine, asıl alacak üzerinden %40 tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) 6100 Sayılı HMK’nun 233/4 maddesi “size sorulan sorular hakkında, gerçeğe uygun cevap vereceğinize ve hiçbir şey saklamayacağınıza namusunuz, şerefiniz ve kutsal saydığınız bütün inanç ve değerler üzerine yemin eder misiniz?” diye sorar. O kimse de “ Bana sorulan sorular hakkında gerçeğe uygun cevap vereceğime ve hiçbir şey saklamayacağıma namusum şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum.” demekle yemin eda edilmiş sayılır hükmünü” içermektedir. Somut olayda anılan yasa maddesinde öngörüldüğü şekilde davalıya yemin yaptırılmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.