YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/13172
KARAR NO : 2012/15879
KARAR TARİHİ : 05.11.2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, taraflar arasında … plakalı araca bağlı taksi plakasının kiralanması ve aracın satışına ilişkin 2 adet sözleşme yapıldığını, taksi plaka kirası için aylık 1.200 TL kira bedeli belirlendiği, kiranın süreceği inancıyla plakanın bağlı bulunduğu aracın gerçek bedelin birkaç misli olan 33.000 TL’ye satışının yapıldığını, müvekkilinin satış bedelinin 13.000 TL’lik kısmını davalının aynı aracı daha önce satmış olduğu önceki kiracısı dava dışı …’a ödediğini, kalan tutarın ise yapılan taksitlendirme gereği aylık 910 TL taksitler halinde ödenerek toplamda 25.000 TL ödeme yapıldığını, davalının (1) yıllık sözleşme süresinin bitiminde kira bedelini 2.000 TL’ye çıkardığını, müvekkilinin bu bedeli ödemeyi kabul etmesine rağmen davalının sözleşme yapılmaktan imtina ederek araca el koyduğunu belirterek müvekkilince davalıya ödenen 25.000 TL’nin kanuni faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, taraflar arasında 14.10.2006 ile 14.10.2007 tarihleri arasını kapsayan araç ve plaka kiralama sözleşmesi imzalandığını, araç satışına ilişkin olarak ise şifahen 22 taksitte ödenmek üzere aylık 910 TL’den toplam 20.020 TL’ye satıldığını ve başkaca bir bedel alınmadığını, 33.000 TL’ye satış yapıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, C. Savcılığına müracaatı üzerine aracın 27.12.2007 gününde kendisine teslim edildiğini, aracı devir ve teslim alması için davacıya çekilen ihtarın sonuçsuz kaldığını, davacının 20.020 TL satım bedelinden 10.320 TL’sini aracın çalışmasından elde ettiği kazançla ödediğini, davacının kendisine 400 TL muhasebeci ücreti, 2.420 TL araç satış taksit borcu ve sözleşmenin sona ermesinden sonra teslim tarihine kadar 4.560 TL kira borcunu ödemeyerek müvekkilini zarara uğrattığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında geçerli bir oto satış sözleşmesinin mevcut olmadığı, yapılan sözleşmenin geçersizliği nedeniyle tarafların aldıklarını birbirine iade ile yükümlü olduğu, aracın kolluk marifetiyle davalıya teslim edildiği, davacının 10.320 TL ödediğini kanıtladığı, bu miktarı aşan kısmın ödendiğinin yazılı delille kanıtlayamadığı, davalının araç kira sözleşmesine dayalı usulüne uygun açtığı dava veya takas def’inin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 10.320 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalı vekili 11.11.2008 havale tarihli dilekçesinde davacıdan kira alacağı bulunduğunu bildirerek takas mahsup talebinde bulunmuş, daha sonra ise bilirkişi raporuna beyan ve ıslah konulu dilekçesi ile de harcını yatırmak suretiyle 400 TL muhasebeci ücreti alacağı 4.560 TL kira alacağı ile piyasa raişlerine göre hesap edilecek kullanımdan kaynaklanan ecri misilin takas ve mahsubunu istemiştir.
Yukarıda yapılan bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere davalı yan harcını yatırarak takas talebinde bulunmuştur. Davalı kira alacağıyla ilgili talepte bulunabilirse de istediği diğer kalemler ile ilgili talepte bulunamaz.
Hal böyle olunca davalı tarafın takas talebinin usulüne uygun olduğu gözetilerek işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken davalının araç kira sözleşmesine dayalı usule uygun açılan davası veya takas def’i olmadığı gerekçeleriyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin tam, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hüküm davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.