Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2012/12407 E. 2012/19205 K. 20.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/12407
KARAR NO : 2012/19205
KARAR TARİHİ : 20.12.2012

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacılar vekili, müvekkili .Giyim Ltd.Şti.ile davalı banka arasında düzenlenen ihracat kredi sözleşmesi uyarınca çeşitli tarihlerde kredi kullanıldığını, diğer müvekkillerinin de sözleşmeye kefil olduğunu, müvekkilince çeşitli tarihlerde krediler kullanılmış ise de toplamda 176.830 DM’dan dört adet kredinin kullanılmadığını, kullanılmayan bu tutarın müvekkillerinin borcundan mahsubu gerektiğini, yine müvekkillerinden . tarafından 14.05.1998 tarihinde yapılan 144,250 DM ödemenin hesaplardan düşülmediğini, davalı bankanın MK.2’ye aykırı ve fahiş biçimde faiz uyguladığı, ve yine kredi sözleşmesine teminat olarak verilen senedin davalı banka tarafından haksız bir biçimde 550,00 DM olarak doldurulduğunu belirterek müvekkilince kullanılmayan 176,830 DM’nın ve 144,250 DM ödemenin kredi hesaplarından düşülmesine, davalı bankanın uyguladığı fahiş faiz oranlarının MK 2’ye uygun hale getirilerek kredi sözleşmesine uygulanmasına ve teminat senedin de belirtilen 550,00 DM’den müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespitine ve %40 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacı . Giyim Ltd. Şti.’ne döviz kredisi ve gayrinakdi teminat mektubu kredisi kullandırıldığını, hesabın 18.02.2002 tarihli ihtarname ile kat edildiğini, genel kredi sözleşmesinin 46. maddesi gereğince banka kayıtlarının kati delil olduğunu, banka çalışanlarının hesaplarına yapılan ödemelerin müvekkilini ilgilendirmediğini, borçlu firmanın 28.08.2000 tarihinde bankaya sunduğu ödeme planında 324,500 DM’lik döviz kredisi kullandığını kabul ettiğini, davacıların sözleşmenin 5. maddesi uyarınca faiz oranlarını kabul ettiklerini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, davacı tarafın kredilerle ilgili olarak 53,197,86 DM fazla ödemesi olduğu, 550,000 DM’lik bononun, kredi sözleşmenin teminatı olarak verildiği, tarafların tazminat taleplerinin yerinde olmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, 53.197,86 DM’nin son tahsilat tarihi olan 27.05.2004 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 550,00 DM’lik bonodan dolayı davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine, koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebiyle davacının dava dilekçesindeki diğer taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Mahkemece uyuşmazlığın çözümü için, bir başka deyişle alacak-borç miktarının belirlenmesi bakımından 01.09.2006 tarihli bilirkişi raporu alınmış, bu raporda davacılardan .’un davalı bankaya hitaplı 28.08.2000 tarihli yazısı değerlendirilerek görüş bildirilmiştir. Bu rapora itiraz üzerine aynı bilirkişilerden 09.01.2008 ek rapor alınmış, bu raporda da sonuç olarak taraf itirazlarının kök rapordaki düşünceyi değiştirir nitelikte olmadığı bildirilmiştir. Anılan bu ek rapora da itirazlar üzerine farklı bir bilirkişi kurulundan alınan 03.07.2008 günlü raporda, söz konusu davacı yazısının davalı banka kayıtları ile desteklenmesi gerektiği belirtilerek davalı bankanın, çeşitli tarihteki toplam 176,830 DM kredinin davacılar tarafından kullanıldığını kanıtlayamadığı ve davacılardan.’un 14.05.1998 tarihinde banka çalışanlarına yaptığı havalelerin mahsubu talebinin yerinde olmadığı şeklinde görüş bildirilmiştir. Bu rapordan sonra ise üç kez ek rapor alınmış, alınan bu ek raporlarda davalı bankaya sunulan 28.08.2000 tarihli yazıya değinilmediği gibi davacılardan .’un banka çalışanlarına yaptığı havale tutarlarının davalı banka alacağından mahsup edildiği görülmüştür.Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda; davacı .’un davalıya hitaplı yazdığı imzalı 28.08.2000 tarihli yazının davaya etkisi üzerinde ve davacının davalı banka çalışanları adına göndermiş olduğu havalelerin banka kayıtlarında banka alacağından mahsup edilip edilmediğinin saptanması için bilirkişi kurulundan tarafların itirazlarını karşılar ve raporlar arasındaki çelişkiyi telif edici nitelikte üç kişilik bilirkişi kurulundan rapor alınıp varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadesine, 20.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.