Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2012/12381 E. 2013/11226 K. 17.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/12381
KARAR NO : 2013/11226
KARAR TARİHİ : 17.06.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. … ile davalı vek. Av. …’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı vekili, davalının takip borçlusu dava dışı … Tarım Ürn. San. ve Tic. AŞ. aleyhine giriştiği takip nedeniyle müvekkili şirkete usulsüz olarak İİK 89/I, II, III, haciz ihbarnameleri gönderdiğini, davacı şirketin yetkililerinin yurt dışında bulunduğu, tebligatlardan haberdar olmadıklarını, belirterek müvekkilinin davalıya ve takip borçlusuna borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının dosyaya sunduğu vekaletnameyi verenin davacı şirketin yetkili temsilcisi olmadığını bildirerek, HMK 77. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacı vekiline vekaletnamesini sunması için kesin süre verildiği, ancak bu süre içinde usulüne uygun vekaletname verilmediği gerekçesiyle davacının davasının HMK 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, İİK’nun 89. maddesine dayanan menfi tespit davasıdır. Mahkemece açılan dava üzerine 11.06.2012 tarihli ön inceleme tensip tutanağı düzenlenmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; Davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekilinin bu talebi üzerine, davacı şirketin temsile yetkili kişilerin isimleri Ticaret Sicili Müdürlüğünden sorulduktan sonra, davacı vekilinin usulüne uygun vekaletname sunmadığı, şirketi temsil ve ilzama yetkili kişi tarafından verilmiş vekaletname bulunmadığı gerekçeleriyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Kural olarak, vekaletnamenin aslının veya onaylı örneğini vermeyen avukat dava açamaz ve yargılama ile ilgili hiçbir işlem yapamaz. Ancak gecikmesinde zarar doğabilecek hallerde mahkemenin vereceği kesin süre içinde vekaletname getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına ve usul işlemleri yapmasına izin verebilir. Bu süre içinde vekaletname verilmez veya asıl taraf yapılan işlemleri kabul ettiğini bildirmezse dava açılmamış sayılır.
Somut olayda; dava açan vekile usulüne uygun vekaletname sunması için kesin süre verilmemiştir. Vekaletname eksikliğinin HMK 77. maddesi hükmüne göre değerlendirilip HMK 94. maddesi hükmü uyarınca kesin süre verildikten sonra işlem yapılmalıdır.
Mahkemece; açıklanan yönler gözetilmeden ve usulüne uygun kesin süre verilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine,17.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.