Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2012/12113 E. 2012/19113 K. 18.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/12113
KARAR NO : 2012/19113
KARAR TARİHİ : 18.12.2012

Davacı … vek. Av. … ile davalı … vek. Av. … arasında görülen dava hakkında … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 24.05.2011 gün ve 366-239 sayılı hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 09.04.2012 gün ve 12129-5876 sayılı ilamına karşı davalı vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Mahkemece davanın kabulü ile davalının % 40 tazminatla sorumlu tutulmasına ilişkin verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 09.04.2012 günlü kararı ile onanmış olup, bu karara karşı davalı vekilinin karar düzeltme istemi ile yeniden yapılan inceleme sonucu;
1) Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki karar düzeltme taleplerinin reddi gerekmiştir.
2) Dava, icra takibinden önce üç adet çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olarak açılmıştır. Dava konusu 30.06.2009 keşide tarihli 9.500 TL tutarındaki çek, 19.02.2009 tarihli celsede davalı vekilince dosyaya ibraz edilmiş, davalı vekili bu çekten alacakları olmadığı için takip konusu yapmadıklarını beyan etmiş, imzası ile tastiklemiş ve bu çek hakkında verilen tedbir kararı da aynı oturumun 3 nolu bendi ile kaldırılmıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece söz konusu bu çek hakkında davanın konusuz kaldığından bu çek yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekirken, bu hususun düşünülmemesi doğru görülmemiştir.
3) Menfi tespit davası icra takibinden önce açılmıştır. İİK 72. maddesine göre davacı borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için öncelikle borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan bir icra takibinin bulunması şarttır. Somut olayda davanın açıldığı tarih olan 22.12.2008 tarihinden önce başlatılmış icra takibi bulunmadığından, davacı borçlu yararına kötüniyet tazminatına hükmedilemeyeceğininde gözardı edilmesi isabetsizdir.
Yerel mahkeme hükmünün (2) ve (3) nolu bentte belirtilen sebeplerle bozulması gerekirken ilamda yazılı gerekçe ile onandığından davalı şirket vekilinin karar düzletme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer karar düzletme taleplerinin reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde belirtilen sebeplerle davalı şirket vekilinin karar düzletme isteminin kabulü ile, Dairemizin 09.04.2012 günlü 2011/12129 Esas, 2012/5876 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün bu nedenle BOZULMASINA, evvelce alınan onama harcı ile peşin harcın iadesine, 18.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.