Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2012/1193 E. 2012/8240 K. 16.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1193
KARAR NO : 2012/8240
KARAR TARİHİ : 16.05.2012

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili; taraflar arsında acentelik sözleşmesi bulunduğunu, müvekkilinin davalı adına tanzim ettiği poliçe primleri nedeniyle davalıya 24-25.000 TL borçlu olması gerekirken 43.719 TL borçlu gösterildiğini belirterek müvekkilinin şimdilik 10.000 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının tahsil ettiği prim bedellerini sözleşmede belirtilen sürede yatırmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporunun hükme esas alındığı ,münhasır delil olan davalı defter ve kayıtlarına göre davacının dava tarihinde davalıya 39.623,64 TL borçlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının davalıya 4.095,36TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin kısmın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı yan dava dilekçesinde ve yargılama aşamasında, çekle tahsil edilen poliçe bedellerinin çeklerin şirket merkezine teslimi ile ödenmesi gerekmekte iken çeklerin tahsilinden sonra ödendiği şeklinde hesapların kapatıldığını, bu durumda vadesi gelmeyen çekler için arada oluşan farkın müvekkiline borç çıkarıldığını, ayrıca taksitli kredi kartı ile ödenen hesapların bir kısmı ödendikten sonra kalan taksitlerin ödenmediğini, fakat daha sonra başka kredi kartı ile borç ödendiğinde ödenmemiş gösterildiğini, taksitli kredi kartına bağlı poliçelerdeki kalan taksitlerin ve davacının alması gereken komisyon ve ödenmesi gereken vergilerin de müvekkiline borç olarak çıkarıldığını bildirmiştir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporu davacı yanın göstermiş olduğu bu iddiaları karşılar mahiyette olmadığı gibi Yargıtay denetimine imkan verecek nitelikte de değildir. Hal böyle olunca, mahkemece, davacının iddiasında ileri sürdüğü ödeme şekillerini etraflıca inceleyen ve Yargıtay denetimine elverişli yeni bir bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.