Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2012/1120 E. 2012/8244 K. 16.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1120
KARAR NO : 2012/8244
KARAR TARİHİ : 16.05.2012

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –

Davacılar vekili, müvekkillerinin takip tarihi itibariyle talep edilen miktarda muaccel hale gelmiş borçları bulunmadığını, haciz tehdidi altında fazla ödeme yapmak zorunda kaldıklarını, teminat amacıyla verilen senedin takibe konulduğunu, menkul ve gayrimenkul mallarının ucuz fiyata satıldığını belirterek takip tarihi itibariyle müvekkillerinin muaccel hale gelmiş borçlarının bulunmadığının tespitine, 200.000 TL.bono bedeli ve fer’ileri de dahil davalıya 180.000 TL.borçlu olmadıklarının tespitine, 1.000 TL.maddi, 150.000 TL.manevi tazminatın davalılardan tahsiline, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, banka alacağının takip tarihi itibariyle muaccel olduğunu, cebri icra işlemi uygulanmadığını bildirerek davanın reddini, % 40 tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, davacılar hakkında 3.kişilerce icra takiplerine başlandığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 17. ve 27.maddeleri uyarınca davalının takibi başlatmakta haklı olduğu, tazminat istemlerinin reddi gerektiği, davalı tarafça borcun hesaplanabilir olduğu, 141.058.79 TL.boç bulunmasına rağmen 200.000 TL.üzerinden takip yapılmasının haksız ve kötüniyetli olduğu, ihtiyati tedbir kararı verilmediğinden davalının tazminat isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının takip konusu senet nedeniyle 58.941.21.-TL.borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin kısmın reddine, ödemelerin takipten sonra olması nedeniyle ve borçtan düşülmüş olmakla istirdat talebinin reddine, ödemelerin mükerrer olmamak üzere icra müdürlüğünce dikkate alınmasına, davacının maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine, kabul edilen miktar üzerinden % 40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, davalı tarafın tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasında genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişki bulunmaktadır. Davalı bu sözleşme kapsamında verilen bonoya dayanarak davacılar hakkında icra takibi başlatmıştır. Yapılan yargılama sonunda davalının bir kısım alacağının

bulunduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir. Bu durumda davalının, mahkemece belirlenen alacağı aşacak şekilde davacılar hakkında icra takibi yapması haksız ise de, bir kısım alacağı mevcut olduğundan davalı kötüniyetli kabul edilemeyecektir. Mahkemece bu yön gözetilerek davacıların kötüniyet tazminatı talebinin reddi gerekirken, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.