Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2012/11148 E. 2012/17325 K. 21.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/11148
KARAR NO : 2012/17325
KARAR TARİHİ : 21.11.2012

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili; davalının fatura bedelini ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takiben itiraz ettiğini belirterek asıl alacağa itirazın iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; bedeli ödenen kapalı faturanın iptal edilerek aynı münderecatta açık fatura düzenlenmesinin ticaret hayatına aykırı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iptal edilen fatura yerine düzenlenen faturanın davalı firma personeline teslim edildiği, faturaya itiraz edildiğine dair bir bilgi ve belge bulunmadığı, iptal edilen faturanın veya yeni düzenlenen faturanın ödendiğine dair bir belge bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 4.167,17 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkide davacının davalıya mal sattığı, buna dair düzenlediği ilk faturanın da kapalı olarak düzenlendiği, nitekim faturanın davacı tarafından tekrar istenmesi üzerine davalı tarafından da bu hususun noter marifetiyle tespit edildiği dosya içeriği ile sabittir. Kapalı fatura ödemenin peşin yapıldığına dair karine teşkil ettiğinden, ispat yükü aksini iddia eden davacı üzerindedir. Mahkemece ispat külfetinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.11.2012 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
– KARŞI OY YAZISI-

Taraflar arasındaki ticari ilişkide davacının davalıya mal sattığı ve buna dair 014851 ve 014852 no’lu olmak üzere iki kapalı fatura düzenlendiği ve bunlardan 014852 no’lu fatura bedelinin tahsil edildiği hususunda bir ihtilaf yoktur.
Davacı taraf; ödemenin peşin yapılacağına dair varılan mutabakat üzerine her iki faturanın da kapalı olarak düzenlendiğini ancak bunlardan 014851 no’lu fatura bedelini ödemek için birkaç gün süre isteyen davalının sözünü yerine getirmemesi üzerine kendisinden ilgili faturayı geri isteyerek yerine 014853 nol’lu açık faturayı düzenleyip çalışanına teslim ettiğini iddia etmiştir.
Davalı ise, iptal edildiği iddia edilen 014851 no’lu fatura bedelinin kredi kartıyla peşin ödendiğini, ancak davacı tarafından bu faturanın geri istenerek yerine açık olarak düzenlenen 014853 no’lu faturanın yetkisiz elamanına teslim edildiğini, davacının mükerrer tahsilat yapmaya çalıştığını beyan etmiştir.
Elindeki 014851 no’lu faturayı davalının “işlem yapacağım” talebi üzerine iade eden davalının; takibe konu 014853 no’lu faturayı çalışanı vasıtasıyla teslim almasına rağmen içeriğine herhangi bir itirazda bulunmadığı görülmektedir.
Davacının talebinden şüphelenerek, elindeki faturayı noterde tasdik ettirdikten sonra iade eden davalının tasdik ettirdiği surette; “teslim alan” ve “teslim eden” imzaları bulunmamasına rağmen iptal edilen ve davacı tarafından dosyaya sunulan fatura aslında teslim alan ve teslim eden imzalarının bulunması karşısında, noter tasdikine konu olan belge ile davacı tarafından dosyaya aslı ibraz edilen belgenin aynı olup olmadığı tartışmalıdır.
Öte yandan bir belgede noter tasdikinin bulunması o belgenin tasdik tarihi itibarıyla varlığını ispattan öte bir anlam taşımayacağı gibi bu husus ( faturanın o tarihte kapalı olması) esasen taraflar arasında ihtilaf konusu bile değildir.
Davalı iptal edilen kapalı fatura bedelini kredi kartıyla ödediğini belirttiğine göre, ilgili bankayla yazışma yapmak suretiyle davacı POS cihazı üzerinden yapıldığı iddia edilen ödemenin miktarı tespit edildikten sonra gerekirse bilirkişi heyetinden ek rapor alınmak suretiyle davalıya (014851 no’lu faturayla) teslim edilen fatura içeriğindeki mal bedellerinin karşılaştırılarak ödeme olgusunun açıklığa kavuşturulmasından sonra varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, faturanın kapalı düzenlendiğinden hareketle, ispat yükünün davacı üzerinde olduğu şeklinde tezahür eden sayın çoğunluk görüşüne gerekçe yönünden katılmıyorum .