Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2012/11060 E. 2012/17935 K. 28.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/11060
KARAR NO : 2012/17935
KARAR TARİHİ : 28.11.2012

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki istirdat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin sanayi sicil belgesine sahip ihracatçı bir firma olduğunu, bu belgenin sunduğu yasal imkan gereği tükettiği elektriğin bedelini indirimli tarife üzerinden ödemekte iken davalı kurum tarafından hiçbir uyarı ve açıklama yapılmadan müvekkili aleyhine haksız yere ticarethane tarifesi üzerinden fatura tahakkuk ettirildiğini, müvekkilinin faturayı ödemek zorunda kaldığını iddia ederek fazla ödenen 12.194.00.-YTL’ nin ödeme tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacı şirketin 6948 Sayılı Sanayi Sicil Kanunu’nun 1. maddesi gereği belgelerin düzenleniş tarihleri itibarı ile iki yılda bir yaptırılması gereken vizelerini yaptırma zorunluluğuna uymadığını, kurumlarınca yenilenmiş sicil belgesi verilmediği tarihlerde ticarethane tarifesi ile fatura tahakkuk ettirildiğini, kurum işlemlerinin doğru ve elektrik dağıtımı ile ilgili mevzuata uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davacı şirkete ait Sanayi Sicil Belgesinin, davacının 12.12.2003 tarihli başvurusu üzerine 2003 yılı vizesinin yapıldığı ve davalı kuruma sunulduğu, 2003 yılına ait vizenin 27.11.2005 tarihine kadar geçerli olduğu halde, davalı kurumun bu hususu dikkate almadan davaya konu 7.10.2005-27.11.2005 arasındaki dönemdeki tüketimleri gösteren 30.11.2005 tarihli faturayı düzenlediği, davalı kurumun sanayi tarifesini dikkate almadan davacıya fazladan 12.057.98.-YTL. elektrik bedeli tahakkuk ettirdiği, davacının bu bedelin istirdadı isteminin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dairemizin 2009/3678 Esas ve 2010/1373 Karar sayılı ilamıyla “Dava konusu elektrik tüketim bedelinin davacı şirket tarafından ödendiği ihtilafsızdır. Ne var ki davacının ödemeyi ihtirazi kayıtla yapıp yapmadığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılamadığı gibi bu husus karar yerinde de tartışılmamıştır. Bu durumda mahkemece ödemeye ilişkin bilgi ve belgeler celbedilerek davacının ödeme yaparken ihtirazi kayıt koyup koymadığı veya halin icabından böyle bir durumun anlaşılıp anlaşılmadığı irdelenmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, elektrik dağıtımı konusunda kendisine imtiyaz tanınan bir kurum olup, görevini bu konudaki yasal mevzuata uygun olarak ve özenle yerine getirmek zorunda olduğu, indirimli sanayi tarifesinin sanayi tesislerini teşvik için getirildiği, davalının davacıya indirimli tarife üzerinden elektrik tüketim bedeli tahakkuk ettirmek zorunda bulunduğu bu nedenle davacının ödeme yaparken ihtirazi kayıt koyup koymamasının önemli olmayıp fazladan ödediği sabit olan elektrik tüketim bedelini geri isteyebileceği gerekçesiyle direnme kararı verilerek davanın kısmen kabulüne, 12.057,98 TL’nin 15.12.2005 ödeme tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan istirdadına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2012/19-186 Esas, 2012-387 Karar Sayılı, 17.02.2011 tarihli ilamında; mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın bu haliyle bozmadan esinlenerek oluşturulmuş, özel daire denetiminden geçmeyen tamamen yeni gerekçeye dayalı yeni bir hüküm niteliğinde olduğu bu nedenle hükmün temyizen incelenmesi görevinin dairemize ait olduğu gerekçesiyle davalının temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya dairemize gönderilmiştir.
Yeniden yapılan inceleme sonucunda Davacının sanayi sicil belgesine sahip olduğu ve bu belgenin 6948 Saylı Sanayi Sicil Kanunu’nun 1. maddesi gereğince düzenleniş tarihi itibarıyla her iki yılda bir vize ettirilmesi gerektiği ve bu vizenin yaptırıldığının da davalı kuruma bildirilmesi gerektiği hususları dosya içeriği ile sabittir. Alınan bilirkişi raporunda vizenin yaptırıldığının zamanında davalı kuruma bildirilmediği belirtildiği halde mahkeme gerekçesinde bu rapora atıf yapılarak bildirildiği kabul edilmiştir. Mahkemenin kabulü ile bilirkişinin tespiti arasında çelişki meydana gelmiştir. Bu çelişki giderilerek daha önceki bozma ilamımızda da belirtildiği üzere davacının ödeme yaparken ihtirazi kayıt koyup, koymadığı veya halin icabından böyle bir durumun anlaşılıp anlaşılmadığı irdelenerek uygun sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.